Howard'tan diploma ve yaşlı "Demir Bulut'tan bir ayı postu aldım. | Open Subtitles | لا, معى شهاده من جامعه هاورد وجلد دب من مدرسه القبيله |
Howard benden IsIand Towers teklifini gözden geçirmemi ...artık Halk Merkezini yıkıyoruz. | Open Subtitles | هاورد يريد منى إعادة تقييم لمشروع الأبراج بناء على أننا سنهدم المركز |
Sandra ve Howard benim de arkadaşım. Hatta onları sana ben tanıştırmıştım. | Open Subtitles | ساندرا و هاورد اصدقائي ايضاً في الحقيقه, انا اللذي عرفتكم على بعض |
Gorvy Hauer'ı sigortaladığına memnun oldum. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنك حصلت على بوليصة (تأمين (كورفي هاورد |
Gorvy Hauer'la zaman geçirmeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | (يجب أن تتوقف عن إمضاء الوقت مع (كوربي هاورد |
Ya, pek senin tipin değil, Howie. | Open Subtitles | أجل , ليست من النوع الذي تفضله هاورد ...... |
Howard Epps 30 saat 23 dakika sonra idam edilecek. | Open Subtitles | سيتم إعدام هاورد إبس خلال 30 ساعة و 23 دقيقة |
Ajan Booth, aniden Howard Epps'in suçlı olmadığına mı karar verdiniz? | Open Subtitles | أيها العميل بووث هل قررت فجأة بان هاورد إبس ليس مذنباً؟ |
Oh, Ajan Booth, Howard bana geçen yıl hayatını kurtardığınızı anlattı. | Open Subtitles | هاورد , أخبرني أنكم أنقذتم حياته السنة الماضية من دواعي سرورنا |
Onca yıl, nasıl olur da bana evlatlık verilmeni Ajan Howard'ın ayarladığını söylemezsin? | Open Subtitles | كل هذه السنوات، كيف لم تقل لي ان العميل هاورد هو رتب اعتمادك |
İki vaka arasında tek bir fakr var: Heidi kelimesi yerine Howard kelimesi yazılmış. | TED | غير كلمة واحدة بالضبط: هايدي الى هاورد. |
Howard deneyi yapar, veriyi alır ve eğri üzerinde işaretler ve birdenbire fark eder ki, bu düzgün bir çan eğrisi değildir. | TED | يقوم هاورد بالتجربة , و يجمع البيانات , ويضعها فى منحنى بياني, وفجأة يكتشف انه لا توجد منحنيات |
Howard zeka standartlarının belli bir seviyede olmasını savunan bir adam. | TED | هاورد هو رجل ذو قدر عال من المعايير العلمية. |
Aslında Cambell Çorba Howard'ın ününü kazandığı yerdi. | TED | لأن عمل هاورد لشركة كامبل هو من صنع شهرته. |
Howard ürün çeşitlerine baktı ve şöyle dedi: elinizde ölü bir domates toplumu var. | TED | هاورد نظر إلى خط إنتاجهم وقال, لقد ماتت صناعة الطماطم لديكم. |
ve sonunda Ragu bile Howard'a iş verdi, ve Howard Prego için yaptığı işin tamamen aynısını Ragu için de yaptı. | TED | ثم في النهاية عينته شركة راجو , و هاورد فعل لـ راجو نفس الشئ الذي فعله لـ بريجو. |
-Gorvy Hauer benim. | Open Subtitles | أنا (كوربي هاورد), بماذا استطيع أن أساعدك؟ |
Partinin ev sahibi Miami'li Gavin Hauer. | Open Subtitles | " محبوب " ميامي " غافن هاورد |
Bay Hauer'un poliçesini teslim etmeliyim yoksa yanacak. | Open Subtitles | (هذه بوليصة تأمين السيد (هاورد |
Neden buradayım Howie? | Open Subtitles | حسنا لماذا انا هنا, هاورد? |
Neyse neden buradayım, Howie? | Open Subtitles | حسنا لماذا انا هنا, هاورد? |
Harika bir CEO'luk döneminden sonra 2000 yılında istifa etti ve Starbucks kısa zamanda büyüdü ve hisse senedi fiyatları düştü. | TED | الآن وبعد مسيرة عظيمة كمدير تنفيذي هاورد ترك منصبه في عام 2000، وستاربكس توسعت بنفسها بسرعه وهبطت أسعار الأسهم |