Bana pek çok şey diyebilirsin ama sakın amatör deme. | Open Subtitles | يُمكنكِ أن تنعتيني بالكثير من الأسماء لكني لست هاوية |
Bir amatör olduğumu biliyorum... ama sahip olduğum herşeyi buna verdim. | Open Subtitles | أنا هاوية فقط لكني وضعت كل مالدي من أجل هذا |
Hadi, Wolfman. Bu amatör değil, dostum. | Open Subtitles | تعالى أيها اللئيم، إنها ليست هاوية يا رجل |
uçurumun kenarında yürüyorsun Gabby... aşağısı ile buluşmana çok az kaldı. | Open Subtitles | هنالك هاوية لهذة الحافة, غابي و أنتٍ ترقصين قريباً منها جداً |
Dünyanın bittiği yere ulaşmak istiyorlardı, gerçekten bir uçurum olup olmadığını görmek için. | Open Subtitles | أرادوا أن يذهبوا للحافة ليروا إن كان هان هناك هاوية. |
En önemlisi de dünyayı kurtarıyor olsan iyi edersin. Olur da ezik, satılmış biri olursan git kendini bir uçurumdan at. | Open Subtitles | وأهم شيء ، من الأفضل أن تكون تنقذ العالم فإذا أصبحت سخيفاً بوظيفة سخيفة فمن الأفضل أن ترمي نفسك من هاوية |
Tıpkı tiyatrodaki gibi hâlâ amatörsün sen. | Open Subtitles | لأنّكِ مجرد هاوية ، كما فعلتِ فترة تمثيلكِ المسرحي .. |
amatör bir grup tarafından yürütülen, kötü düşünülmüş bu devriyenin bir şekilde başarısız olduğunu söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسف لأقول أن هذه الدوريات مجرد مجموعات هاوية لا رتبة لها قد فشلت بطريقة أو بأخرى |
Kan testi yapmadan söylemek zor, ama tahminimce amatör değil. | Open Subtitles | ،من الصّعب القول دون اختبار دم لكنّي أخمّن بأنّها ليست هاوية |
amatör birine para bayılamam. | Open Subtitles | انا لن اقوم بدفع عملة كالدولار لساعة مع هاوية |
Bir lise terk ve amatör fotoğrafçı, ödünç aldığı makinasıyla savaşın en bulanık, en kötü yakalanmış anlarını çekecekti. | Open Subtitles | متسربة من الثانوية و مصورة هاوية و التي ستقوم ألة تصويرها المستعارة بتوثيق أكثر لقطات الحرب بشكل ضبابي و خارج عن الإطار |
Jessica Fletcher yazar ve amatör bir dedektif. | Open Subtitles | وجيسكا فلتشر كاتبة للقصص الغامضة ومحققة هاوية |
Bayanlar baylar bu kız bir amatör. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي.. هذه الفتاة هاوية |
Kılıç tekniğine en iyi ihtimalle amatör denebilir. | Open Subtitles | ما أنت إلا هاوية سيوف فى أحسن الأحوال |
Bir uçurumun kenarında, aşağıda neler yattığını bilmeden dikiliyoruz sanki. | Open Subtitles | كأننا نقف على حافة هاوية لا نعرف ماذا يوجد تحتها. |
Kelimenin tam anlamıyla altımızda kirli iç çamaşırı gibi kokan sonsuz bir uçurum dışında hiçbir şey yok. | Open Subtitles | هناك حرفيا لا شيء تحتنا، باستثناء هاوية لا حصر لها أن رائحة مثل الملابس الداخلية القذرة. |
Eriyen buzuldan gelen su dökülürken kabararak, sanki yanan bir evden çıkan duman gibi görünüyor ve bu muazzam derin uçurumdan aşağı dökülüyor. | Open Subtitles | السيل منتفخ بذوبان الجليد, ويسقط الى هاوية عميقة حيث يتناثر الرذاذ مرتفعا مثل دخان من منزل يحترق. |
Ve sadece bil diye, oyun gecesini kaybetmek konusunda oldukça amatörsün. | Open Subtitles | , و لعلمكِ أنتِ هاوية لليلة اللعب تلك |
Düşen bir yıldız hakkında kulağına dedikodu geldi mi hiç? Herkes ondan bahsediyor. | Open Subtitles | لقد سمعت اشاعات عن نجمة هاوية الكل يتحدث بشأنها |
Albert'ın uçurumu. - Olabilir. Kim bilir? | Open Subtitles | هاوية ألبيرت - حسناً, ربما من يعرف؟ |
Buraya gelen ilk jeologlar buranın, dipsiz zaman çukuruna bakmak gibi olduğunu tarif etmişti. | Open Subtitles | الذين جاءوا إلي هنا بأنه أشبه بالنظر إلي هاوية الزمن |
Bir şey kaybetmediniz, Henüz bir amatörüm. | Open Subtitles | لم تفوِّت شيئاً، فأنا مجرد هاوية |
Kızım gibi amatörleri işe almayı tercih etmeniz beni çok şaşırtıyor. | Open Subtitles | يحيرني سبب اختيارك هاوية كابنتي للإشتغال معك |
Sana verdiği hayat köleliğin kara kuyularında daha mı yararlı olacak? | Open Subtitles | هل الحياه التى منحتك إياها أكثر فائده فى هاوية العبوديه السوداء ؟ |