Annen saklanmadan önce, senin üstüne düşen sorumluluktan bahsetmiş olmalı, elinde sonunda yeteneğini kullanman gerektiğini. | Open Subtitles | لا بد أن والدتك قبل أن ترحل, اخبرتك بأن المسؤوليّة تقع على عاتقك عاجلاً أم آجلاً ستستخدمين هبتك |
Güzel bir kadınla konuşup eve götürüp yeteneğini göstermeye. | Open Subtitles | للحديث إلى إمرأة جميلة و تصطحبها للمنزل و تظهر لها هبتك |
Özel yeteneğini öğrenirse senin için başka planlar yapabilir. | Open Subtitles | ،إذا عرف هبتك المميزة .ربما تكون لديه خيارات آخرى لك |
Bana yeteneğinden bahset hadi. | Open Subtitles | أخبريني عن هبتك |
Senin yeteneğin ya da lanetin, her ne diyorsan. | Open Subtitles | هبتك أو لعنتك أو أياً ما كانت |
Yeteneğiniz, yeteneğinizin gizemi bir sabah uyandığınızda orada olmayacak olması. | Open Subtitles | وهبتك سر هبتك ـ ـ ـ تستيقظ في صباح أحد الأيام وستجد أنها ليست موجوده بعد الآن |
yeteneğini kullanıp bizleri korumak için hayatını riske atmışsın. | Open Subtitles | لقد استخدمت هبتك و خاطرت بحياتك لحمايتنا |
Lütfen yeteneğini inkâr etme. | Open Subtitles | أقصد من سيعيش ومن سيموت، ولكن أرجوك... أرجوك لا تنكر هبتك. ليس الآن. |
Daha yeteneğini keşfedeceksin. | Open Subtitles | يجب أن تكتشف بعد هبتك |
Bir tanem, rica edersem yeteneğini kullanır mısın acaba? | Open Subtitles | عزيزتي، أرجوك استعملي هبتك |
Kendini, yeteneğini tanıyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تعرفي أكثر عن هبتك |
Kendin öğrenebilirsin, yeteneğini de. | Open Subtitles | يمكنك أن تعرفي أكثر عن هبتك |
Wil bana yeteneğinden bahsetti. | Open Subtitles | -ويل) أخبرني بشأن هبتك) . |
Senin yeteneğin bu. | Open Subtitles | فهذه هبتك أنت |