| Senin hatırlamayacağını düşündüm, ben de hediyelerimi buraya gelip de alayım dedim. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنك قَد لا تتذكر ، لذا جئت للحصول على هداياي هنا |
| Altı yaşımdayken hediyelerimi aldım. | TED | عندما كنت في عمر السادسة، كنت أتلقّى هداياي. |
| Sen ve arkadaşın Jake benim ücretsiz hediyelerimi denemeye isteksizdiniz. | Open Subtitles | أنتِ وصديقك جايك كنتم مقاومين لأختبار هداياي المجانية |
| hediyelerim tatilden sonra uzun süre hatırlansın ve beğenilsin istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ هداياي لكي يُتذكّرَ ويُعْزَّ. |
| Concordia insanlığa en büyük hediyem. | Open Subtitles | "كونكورديا" أعظمُ هداياي للبشريّة. |
| Evet, her Noel sabahı hediyelerimi açarken beni çekerdi. | Open Subtitles | أوه، نعم. كُلّ صباح عيد الميلادِ الذي هو صوّرْ بالفديوني أَفْتحُ هداياي. |
| Çocukken, hediyelerimi açardı sonra da üzerlerinde ismim yazan o kutuların içine evden bir şeyler koyup tekrar ağacın altına yerleştirirdi. | Open Subtitles | كان يفتح هداياي ثما يعيد تغليفها من اغراض بالمنزل ويعيد وضعها تحت شجرة الميلاد وبأسمي |
| Yerime ne kadar çabuk oturursam hediyelerimi o kadar çabuk açarım. | Open Subtitles | كلما أسرعت إلى مقعدي، كلما أسرعت إلى فتح هداياي |
| - Hayır,Hayır,Yarın Noel Kaptan, Ve ben hediyelerimi görmek istiyorum. | Open Subtitles | إنه عيد الميلاد، كابتن وأنا أريد أن أفتح هداياي |
| Teşekkürler. Artık hediyelerimi açabilir miyiz, anne? | Open Subtitles | شكراً, هل يمكننا أن نفتح هداياي الآن؟ |
| Ben geldim. hediyelerimi saklamış olsanız iyi olur. | Open Subtitles | لقد عُدت من الأفضل إخفاء هداياي |
| hediyelerimi almak için Noel'de evde olurum. | Open Subtitles | سأعود للبيت في الكريسماس لآخذ هداياي |
| Henüz hediyelerimi açmadım. | Open Subtitles | لم أفتح هداياي بعد |
| Aslında, hediyelerimi açtım. | Open Subtitles | في الواقع، لقد فتحت هداياي |
| hediyelerimi sen seçmiyorsun. | Open Subtitles | المشكلة ؟ انك لم تختر هداياي |
| Burada kalıp, hediyelerimi açmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد البقاء و فتح هداياي |
| Yılbaşı geliyor. hediyelerim ne olacak? | Open Subtitles | إنه عيد الميلاد , لكن ماذا عن هداياي ؟ |
| Hayır, bunlar davamız için hediyelerim. | Open Subtitles | لا ، هذه هداياي الخاصة بالقاضي |
| Onlar benim hediyelerim. Sizin için almıştım. Teşekkürler Chandler. | Open Subtitles | هذه هداياي, اشتريتها لكما |
| - Son hediyem senin için minik... dostum. | Open Subtitles | وآخر هداياي تذهب اليك صغيري |
| Hey, hediyem nerede? | Open Subtitles | أين هداياي ؟ |
| Benim sana aldığım hediyelerden çok daha iyilerini alabilir. | Open Subtitles | يستطيع أن يشتري لك هدايا أفضل من هداياي. |