Bana söylememesi için tehdit ettin. | Open Subtitles | و هددتها إذا قالت لي حسنا، احزري. |
Onu tehdit ettin. | Open Subtitles | انتِ هددتها |
- Onu tehdit ettin. | Open Subtitles | - لقد هددتها |
Birkaç ay önce kalbi tekledi bu yüzden onu tüple beslemekle tehdit ettim dün. | Open Subtitles | قلبها اصبح ضعيفاً مرة واحدة منذ اشهر قليلة وبسبب هذا قد هددتها باطعامها بالقوة عن طريق انبوب |
tehdit ettim. Bağırdım. | Open Subtitles | لقد هددتها و صرخت بها |
Şunu anla bir önce. Aileme yaklaşırsan, onları bir daha tehdit edersen seni öldürürüm. - Anladın mı? | Open Subtitles | لنوضح الأمر، إن اقتربت من عائلتي أو هددتها مرة ثانية، فسأقتلك، أتفهم؟ |
Linda Moon'nun kontratını bana verecek, ve eğer onu her hangi bir şekilde tehdit edersen, yaşadığın sürece buna pişman olursun. | Open Subtitles | تعطيني عقد "ليندا"، و إذا هددتها بأي شكل من الأشكال ستندم على ذلك ما حييت. |
Manyak gibi hareket edip onu bir bombayla tehdit etmişsin. | Open Subtitles | كنت تتصرّف كالمخبول و هددتها بقنبلة |
- Yeterince tehdit etmişsin. | Open Subtitles | -لقد هددتها بذلك كثيراً -لا! |
Onu tehdit ettim. | Open Subtitles | قمت بتهديدها، هددتها بـ... |
- Korkmuştu, onu tehdit ettim. - Yani çekmedin? | Open Subtitles | -كانت خائفة، لأنني هددتها |