Tek bir hedef için çok fazla zaman harcadın. | Open Subtitles | لقد استغرقت وقتاً طويلاً من أجل هدفٍ واحدٍ فقط |
Devamlı birinin sırtını hedef aldığını veya her cam yansımasını keskin nişancı dürbünü olduğunu düşünmek mi? | Open Subtitles | التجوّل في الأرجاء كأنّ لديكِ علامة هدفٍ على ظهركِ، تظنّين كلّ ومضة من نافذة هي عبارة عن منظار قنّاص؟ |
Bir hedef için bundan daha iyi bir iltifat olmaz. | Open Subtitles | وذلك يعتبر أعظم إطراء يثنى بهِ على هدفٍ لأسرتنا. |
Benim bir hedefe aşık olmam artık bana güvenemeyeceği anlamına geliyordu. | Open Subtitles | وقوعي في الحب مع هدفٍ يعني أنّها لم تعد تثق بي. |
80 metre mesafedeydi ve hareketli bir hedefe ateş ediyordu. Altı saniyede... | Open Subtitles | كان يَبْعُدُ 110 أمتار و كان يُصَوَّبُ على هدفٍ متحرك |
Bazen daha büyük bir amaç uğruna... sevdiklerimizi feda etmemiz gerekir. | Open Subtitles | أحيانًا أولئك الذّين نُحبّهم يجب أن نُضحّي بهم في المذبح، لأجل هدفٍ أسمى. |
Bazen daha büyük bir amaç için sevdiklerimizi feda etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | أحيانًا أولئك الذّين نُحبّهم يجب أن نُضحّي بهم في المذبح، لأجل هدفٍ أسمى. |
Dışarıdaki bazı çatlaklar bizim savaş suçlusu olduğumuzu düşünüp sırtımıza bir hedef tahtası koyuyorlar. | Open Subtitles | يُمكن ذلك. إنّ هُناك مجانين يعتقدون أننا مُجرمي حربٍ وقد وسموا علامة هدفٍ على ظهورنا. |
Ve gerçek bir hedef bile değil. | Open Subtitles | لا إطلاقُ النارِ على هدفٍ قد يبادلهُ إطلاقَ النار |
Henüz spesifik bir hedef yok ama 59'uncu Sokak Köprüsü'nün bir bilgisayar haritasını kurtarmayı becerdiler. | Open Subtitles | ما من هدفٍ مُحدّد بعد ولكنتّهم تمكّنوا من استخراج "خريطة من الحاسوب لـ "59 شارع الجسر |
Ama şimdilik benim için hedef tahtasından başka bir şey değil. | Open Subtitles | لكنّه الآن مُجرّد هدفٍ لتدريباتي. |
Bütün enerjilerini tek bir hedef üzerine yoğunlaştırıyorlar. | Open Subtitles | لأنّهم يركزون كلّ طاقتهم على هدفٍ واحد. |
- Ve birisi olsaydı kendi seçtikleri herhangi bir hedef için füzeleri potansiyel aktarmak olabilir, bu sıfır gün yararlanma. | Open Subtitles | سيستخدم نظام " الثغراتِ " هذا فمن الممكن لهم أن يوجهوا هذه الصواريخ النووية على أيُ هدفٍ من إختيارهم |
Müdür Middleton bu kadar değerli bir hedef gözünün önünde bir yerde olursa içinin rahat olacağını söylüyor.. | Open Subtitles | المدير( ميدلتون)سيشعربالمزيدمنالراحةِ.. بوجود هدفٍ ذو قيمةٍ كبيرةٍ كهذه تحت ناظره |
Fakat her seviyede, gelişmekle birlikte, bir sonraki seviyeye çıkabilmen için sana bir hedefe odaklanmanı söylüyor. | Open Subtitles | لكِن مع كل مُستوى تتقدّمينه تُخبركِ أنْ تركّزي على هدفٍ قَبل أن تنقلكِ للمُستوى التالي. |
Sonunda bir miktar ödül ya da bir hedefe ihtiyacınız var... | Open Subtitles | أنت بحاجةٍ لـنوع من الجوائز أو هدفٍ في .... النهاية |
"Ulu Atan-dini arka arkaya bir insan hedefe bıçak atarak dünya rekoru kırdı." | Open Subtitles | "ملقي السكاكين العظيم يضعُ رقمًا عالميًّا لإلقاء السكاكين تتابُعًا على هدفٍ آدميّ." |
Protonlar maksimum hızlarına ulaştığında, birkaç mililitre oksijen-18 olarak adlandırılan ağır bir oksijen formunda su içeren bir hedefe ateş ederler. | TED | وعندما تبلغ هذه البروتونات سرعتها القصوى، يتم قذفها باتجاه هدفٍ يحتوي بضع الميليلترات من الماء المكون من الأوكسجين الثقيل الذي يُعرف بالأوكسجين-18. |
Sanırım bir hedefe gözünü dikti. | Open Subtitles | أظن أن عينه على هدفٍ ما. |
Sanırım buraya daha yüksek bir amaç için girdik ama çoğumuz buraya bizi kendimizden geçiren şeyden kaçtı. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان من المفترض أن ننضم إلى الدير من أجل هدفٍ أسمى لكن الكثير منا اختار هذا |
Bizim muhteşem karmaşıklığımız olağanüstü bir amaç için mi? | Open Subtitles | هل أنَّ كُل هذا التعقيد الرائع موجهٌ تجاه هدفٍ عظيم ما؟ |