"هدفٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • hedef
        
    • hedefe
        
    • bir amaç
        
    Tek bir hedef için çok fazla zaman harcadın. Open Subtitles لقد استغرقت وقتاً طويلاً من أجل هدفٍ واحدٍ فقط
    Devamlı birinin sırtını hedef aldığını veya her cam yansımasını keskin nişancı dürbünü olduğunu düşünmek mi? Open Subtitles التجوّل في الأرجاء كأنّ لديكِ علامة هدفٍ على ظهركِ، تظنّين كلّ ومضة من نافذة هي عبارة عن منظار قنّاص؟
    Bir hedef için bundan daha iyi bir iltifat olmaz. Open Subtitles وذلك يعتبر أعظم إطراء يثنى بهِ على هدفٍ لأسرتنا.
    Benim bir hedefe aşık olmam artık bana güvenemeyeceği anlamına geliyordu. Open Subtitles وقوعي في الحب مع هدفٍ يعني أنّها لم تعد تثق بي.
    80 metre mesafedeydi ve hareketli bir hedefe ateş ediyordu. Altı saniyede... Open Subtitles كان يَبْعُدُ 110 أمتار و كان يُصَوَّبُ على هدفٍ متحرك
    Bazen daha büyük bir amaç uğruna... sevdiklerimizi feda etmemiz gerekir. Open Subtitles أحيانًا أولئك الذّين نُحبّهم يجب أن نُضحّي بهم في المذبح، لأجل هدفٍ أسمى.
    Bazen daha büyük bir amaç için sevdiklerimizi feda etmemiz gerekiyor. Open Subtitles أحيانًا أولئك الذّين نُحبّهم يجب أن نُضحّي بهم في المذبح، لأجل هدفٍ أسمى.
    Dışarıdaki bazı çatlaklar bizim savaş suçlusu olduğumuzu düşünüp sırtımıza bir hedef tahtası koyuyorlar. Open Subtitles يُمكن ذلك. إنّ هُناك مجانين يعتقدون أننا مُجرمي حربٍ وقد وسموا علامة هدفٍ على ظهورنا.
    Ve gerçek bir hedef bile değil. Open Subtitles لا إطلاقُ النارِ على هدفٍ قد يبادلهُ إطلاقَ النار
    Henüz spesifik bir hedef yok ama 59'uncu Sokak Köprüsü'nün bir bilgisayar haritasını kurtarmayı becerdiler. Open Subtitles ما من هدفٍ مُحدّد بعد ولكنتّهم تمكّنوا من استخراج "خريطة من الحاسوب لـ "59 شارع الجسر
    Ama şimdilik benim için hedef tahtasından başka bir şey değil. Open Subtitles لكنّه الآن مُجرّد هدفٍ لتدريباتي.
    Bütün enerjilerini tek bir hedef üzerine yoğunlaştırıyorlar. Open Subtitles لأنّهم يركزون كلّ طاقتهم على هدفٍ واحد.
    - Ve birisi olsaydı kendi seçtikleri herhangi bir hedef için füzeleri potansiyel aktarmak olabilir, bu sıfır gün yararlanma. Open Subtitles سيستخدم نظام " الثغراتِ " هذا فمن الممكن لهم أن يوجهوا هذه الصواريخ النووية على أيُ هدفٍ من إختيارهم
    Müdür Middleton bu kadar değerli bir hedef gözünün önünde bir yerde olursa içinin rahat olacağını söylüyor.. Open Subtitles المدير( ميدلتون)سيشعربالمزيدمنالراحةِ.. بوجود هدفٍ ذو قيمةٍ كبيرةٍ كهذه تحت ناظره
    Fakat her seviyede, gelişmekle birlikte, bir sonraki seviyeye çıkabilmen için sana bir hedefe odaklanmanı söylüyor. Open Subtitles لكِن مع كل مُستوى تتقدّمينه تُخبركِ أنْ تركّزي على هدفٍ قَبل أن تنقلكِ للمُستوى التالي.
    Sonunda bir miktar ödül ya da bir hedefe ihtiyacınız var... Open Subtitles أنت بحاجةٍ لـنوع من الجوائز أو هدفٍ في .... النهاية
    "Ulu Atan-dini arka arkaya bir insan hedefe bıçak atarak dünya rekoru kırdı." Open Subtitles "ملقي السكاكين العظيم يضعُ رقمًا عالميًّا لإلقاء السكاكين تتابُعًا على هدفٍ آدميّ."
    Protonlar maksimum hızlarına ulaştığında, birkaç mililitre oksijen-18 olarak adlandırılan ağır bir oksijen formunda su içeren bir hedefe ateş ederler. TED وعندما تبلغ هذه البروتونات سرعتها القصوى، يتم قذفها باتجاه هدفٍ يحتوي بضع الميليلترات من الماء المكون من الأوكسجين الثقيل الذي يُعرف بالأوكسجين-18.
    Sanırım bir hedefe gözünü dikti. Open Subtitles أظن أن عينه على هدفٍ ما.
    Sanırım buraya daha yüksek bir amaç için girdik ama çoğumuz buraya bizi kendimizden geçiren şeyden kaçtı. Open Subtitles أعتقد أنه كان من المفترض أن ننضم إلى الدير من أجل هدفٍ أسمى لكن الكثير منا اختار هذا
    Bizim muhteşem karmaşıklığımız olağanüstü bir amaç için mi? Open Subtitles هل أنَّ كُل هذا التعقيد الرائع موجهٌ تجاه هدفٍ عظيم ما؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more