Biraz daha sakin kalan, içine kapanık, tutucu musunuz? | TED | هل هذا شيء أكثر هدوءا قليلا، منطوي، أم محافظ ؟ |
Savaştan payımıza düşeni aldık. Artık daha sakin günler bekliyorum. | Open Subtitles | لقد نلنا نصيبنا من الحرب ، و الآن اتطلع الى أيام أكثر هدوءا |
Şimdi daha sakin ama neden biz kitaba bakarken sen onunla kalmıyorsun? | Open Subtitles | حتى انها أكثر هدوءا الآن، ولكن لماذا لا شنق معها بينما نحن تذهب للتحقق الكتاب؟ |
En sonunda binicilik hocasından daha sakin bir at istedim. | Open Subtitles | حتى النهاية سألت سيد ركوب عن الحصان أكثر هدوءا. |
Sessizlik! | Open Subtitles | هدوءا |
Bear Valley'ye daha sakin bir hayat için geldim ve fark ettim ki polis olarak bunu bulamayacağım. | Open Subtitles | جئت اعيش بالوادي بحثا عن حياة أكثر هدوءا وأدركت أنني لم أكن لحصل على هذا أكون بالشرطي. |
Tamam, bir saniye, daha sakin bir yer bulacağım. | Open Subtitles | حسنا ، انتظر ثانية ، سأذهب لمكان اكثر هدوءا |
Anı yaşarsan daha sakin olursun. | Open Subtitles | أتعلم، سوف تكون أكثر هدوءا لو عشت في اللحظة |
Sen onu dert etme. Hiç bu kadar sakin olmamıştım. Sahi mi? | Open Subtitles | لا تقلق بشأن ذلك لم أكن أكثر هدوءا |
Sonuçta çok daha sakin hissettim. | Open Subtitles | والنتيجة هي اني شعرت أكثر هدوءا |
Artık daha sakin biriyim. | Open Subtitles | أنا شخص أكثر هدوءا بكثير الآن. |
Bear Valley'e daha sakin bir hayat için gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لنضع ادي بحثا عن حياة أكثر هدوءا |
sakin bir hayatın cazibesini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أفهم الرغبة لحياة أكثر هدوءا |
Bence burası daha sakin. | Open Subtitles | ان المكن أكثر هدوءا هنا |
Sokaklar şimdiden daha sakin. | Open Subtitles | الشوارع أكثر هدوءا بالفعل |
Daha sakin bir şekilde öl. | Open Subtitles | يموت أكثر هدوءا قليلا . |
Ona yardım et! Hey, bu, Sara sakin gelmiyor. | Open Subtitles | هذا ليس هدوءا يا ساره , |
Kalk! sakin ol. | Open Subtitles | هدوءا |