"هديته" - Translation from Arabic to Turkish

    • hediyesini
        
    • hediyesi
        
    • hediye
        
    • hibesi
        
    Erkek arkadaşlarının önünde ona hediyesini veremezsin. Open Subtitles انتي غير قادره على اعطائه هديته امام اصحابه
    hediyesini kira borcumdan düşebileceğini söyle. Open Subtitles يمكنه أن يخصم هديته مما ادين له من ايجار
    Ve yedek hediyesini verip vermemesi gerektiğini sordu. Open Subtitles ويريد أن يعرف إن كان عليه أن يقدم لكِ هديته الأخرى
    Bana anneler günü hediyesi olarak evde kalıyor. Open Subtitles إنه سيبقى في المنزل مع هديته لي في عيد الأم
    Gerçek hediyesi buydu... ve bunu sana her gün verdi. Open Subtitles ...تلك كانت هديته الحقيقية وهو يعطيها لك كلّ يوم
    Daha önce, kimse bana hediye olarak tapu vermemişti. Open Subtitles لا أحد قد سبق له و أن قام بمنح شهادة مع هديته
    Dişi çok süslü, bu yüzden erkek hediyesini dikkatli seçiyor. Open Subtitles الإناث مشهورين بالتدقيق ، لذلك فهو يختار هديته بعناية.
    Tanrı'nın bu ilâhi hediyesini heba edersek tekrar sunulacağının hiçbir garantisi yok. Open Subtitles إذا رفضنا هديته الألهية ليس هناك ما يضمن أنها ستعرض مجدداً
    Güzel. O zaman hediyesini paketleyeyim. Bu kutuya sığar. Open Subtitles جيد، سأغلف هديته إنها تتسع لهذه العلبة
    Evet, denerim. hediyesini, geri istemeyeceğini hiç sanmıyorum. Open Subtitles لا تظن أنه لا يود إستعادة هديته
    T.J'ye hediyesini veremediği için çok üzgün hissediyormuş. Open Subtitles لأنها لم تتمكن من إعطاء تي جي هديته
    Alan ilk hediyesini erkenden alıyor anlaşılan. Open Subtitles يبدو ان الان حصل على هديته مبكرا
    Mikey hediyesini çok sevdi. Open Subtitles يَحبُّ ميكي هديته حقاً.
    Sana hediyesini verdi mi? Open Subtitles الم يعطيك هديته حتى الآن؟
    Aslında doğrusu, son hediyesi. Open Subtitles هديته الأخيرة للتحديد لمَ لديه طاووس؟
    - hediyesi burada değilse henüz yoldadır kesin. Open Subtitles إن لـم تصل هديته بعد، فهي في الطريق.
    O sabahki hediyesi oydu bana. Open Subtitles كانت، آه... كانت تلك هديته لي ذلك الصباح.
    hediye olarak da, şu kurdelalı şirin kutulardan bir tane verdim. Open Subtitles على أي حال، قدمت له هديته ذلك الصندوق المحلى بالشرائط
    hediye misafiri onurlandıracak kadar iyi olmalı ama utandıracak kadar da iyi olmamalıdır. Open Subtitles الهديه يجب أن تكون جميلة بما فيه الكفايه لتكريم واحترام الضيف لكن ليست جميلة كثيراً لتخجله من هديته
    Valininin onu "hediye" niyetine gönderdiğini pek sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن رئيس القضاة أرسل هديته لتناقش معها المنظور
    - Aksini düşünse de onun hibesi olmayacağım. Open Subtitles إنه يظن غير هذا، ولن أكون هديته لأحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more