"هديّةً" - Translation from Arabic to Turkish

• bir hediye
• bir armağan

Noel Melekleri sonunda House'a değerini bileceği bir hediye verdiler.
لقد أعطت ملائكة الميلاد أخيراً هاوس هديّةً سيقدّرها

İnsanlarla uğraşmak için o kadar yol varken neden kendine hayali bir hediye veriyorsun ki?
من بين كلّ طرقِ العبثِ بالآخرين لماذا أهديتَ نفسكَ هديّةً تخيُّليّة؟ هل تفقّدتَ الأسعار

Üstelik, sana hak etmediğini düşündüğün büyük bir hediye veriyor.
بالإضافة إلى أنّها تهديك هديّةً عملاقةً لا تعتقد في داخلك أنّك تستحقّها

Biliyorum şu anda öyle gelimiyor ama ben sana iyilik yapıyorum. Bu bir hediye.
أعلم أنّ الأمر لا يبدو كذلك الآن ولكنّي أسديك معروفاً وأهديك هديّةً

Yalnızca So ağabeyim tarafından verilebilecek bir armağan olduğu söylenmişti bana.
لقد قيلَ لي بأنّ هناك هديّةً فقط أنت من يمكنكَ أن تقومَ يإعطائها لي. لقد قامَ بالتلاعب بي.

Erken geldin çünkü bana pahalı bir hediye aldın ve masama bırakarak sürpriz yapacaktın.
لقد أتيتَ باكرًا لأنكَ شريتَ لي هديّةً ثمينة وأردتَ بأن .تفاجأني بوضعك إياها بمكتبي

Bugün büyük hediye günü. Bugün gidip kendime büyük bir hediye almam lazım.
يجب أن أحضر هديّةً كبيرةً لنفسي.

Genellikle Ziyaretçiler arasında verilen bir hediye.
هديّةً مخصّصةً عادةً للزائرين.

Ben yine de ona bir hediye alacağım.
سأشتري له هديّةً برغم ذلك

Ayrıca hepimize ufak bir hediye aldım.
و... انظروا! لقد أحضرتُ لنا هديّةً بسيطة.

Ya sana Anna'nın dünyaya bir daha başka bir hediye veremeyeceğini garantiye aldığımızı söyleseydik.
ماذا لو أخبرتكم أنّنا يمكننا الحرصُ ألّا تمنحَ (آنا) هديّةً أخرى للأرض؟

Ve ona tedirgin edici bir hediye verince.
-و أعطته هديّةً مقلقة

Ben tamamen unutmuş olsam da yalnızca benim ona verilebileceğim bir armağan olduğunu söyledi.
حتىَ أنا لقد نسيتُ بشأنهِ تماماً. لقد قالَ بأنّهُ قد كانَ هديّةً والتي أنا فقط من يستطيعُ إعطائها لهُ.

Bu yüzden size özel bir armağan vermek istedim.
لذلك، أنا أردّت إعطائك هديّةً مميّزةً.