O sadece senin bana hediye almana gerek yok demen gibi birşeydi. | Open Subtitles | إنه أشبه بطلبك مني ألاّ أتكلّف عناء إحضار هديّة لك |
Tabi ki de o pislik sana hepimizin hediyesini boktan gösterecek bir hediye almak zorundaydı | Open Subtitles | كان على ذلك البغيض طبعاً شراء هديّة لك تجعل بقية هدايانا رديئة |
Noel'de hediye almayacaksın. | Open Subtitles | حسناً، ليس بمقدورنا شراء هديّة لك |
Senin için kusursuz bir hediye seçmekle meşgul olacağım. | Open Subtitles | سأكون منشغلةً بإحضار أجمل هديّة لك. |
Özür dilerim. Sana hediye almayı akıl edemedim. | Open Subtitles | آسف، لم أفكّر في إحضار هديّة لك |
Bu benden sana bir hediye, yabanarısı. | Open Subtitles | هذه هديّة لك أيتها"النحلة الطنّانة" |
Bu da aslında senin için bir hediye olmuş oluyor. | Open Subtitles | ممّا يجعلها هديّة لك |
Sana hediye getirdim. | Open Subtitles | لديّ هديّة لك |
Sana bir hediye getirdim. | Open Subtitles | لديّ هديّة لك |
Size bir hediye yapmak istiyor. | Open Subtitles | -تريد أن تصنع هديّة لك . |
Sana bir hediye getirdim. | Open Subtitles | -لديّ هديّة لك |