Bunun karşılığında, bu haftaki kamp gezisi için size programı vereceğim. | Open Subtitles | في المُقابل , سأعطيكم كتابكم المُقدس لـ رحلة التخييم هذا الاسبوع |
bu haftaki bir katildi. Sonraki hafta bir tecavüzcü olur. | Open Subtitles | هذا الاسبوع كان لدينا قاتل، الاسبوع القادم قد يكون مغتصباً، |
İzninizle Bu hafta sonu bazı şeyleri ayarlamak için dışarı çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | بعد إذنكَ يا سيّدي، أوّد أخذ إجازة نهاية هذا الاسبوع لترتيب أموري |
Bu hafta sonu da bir yıldır olduğu gibi yani. Hadi. | Open Subtitles | مما يجعل نهاية هذا الاسبوع كأيّ نهاية اسبوع آخر للعام الماضي |
Yarışı kazandı şimdi bu haftanın fiyatını o belirleyebilir. | Open Subtitles | فاز برنامج التشغيل هذا السباق والآن انه يمكن اصلاحها سعر هذا الاسبوع. |
Patron gerçekten memnun olacak. - Bu hafta neredeyse 10.000 hasılat yaptık. | Open Subtitles | صدقني الرجل سيكون سعيداً جداً لقد حصلنا 10 الالف ارباح هذا الاسبوع |
Lise ise korkunç bir film. bu haftasonu ise devamı. | Open Subtitles | المدرسة الثانوية بالنسبة لي كانت فيلم رعب والتكملة هذا الاسبوع |
İnsanlar bu haftaki Pazar yemeklerini beklenmedik şartlardan ötürü erken yiyor olmalı. | Open Subtitles | أتوقع بأن الناس ستتناول طعام عشاء يوم الاحد مبكرا هذا الاسبوع بسبب الظروف غير المتوقعة |
Ayrıca bu haftaki kadınlardan biri geçen haftakiyle aynıydı ya da ikisi aynıydı galiba. | Open Subtitles | اضافة الى ان احدى النساء من هذا الاسبوع كانت هي نفسها التي كانت في الاسبوع الماضي او ربما كانتا الامرأتين هما نفسيهما |
- Doktor, bu haftaki Giants-Saints maçında kimi tutuyorsur | Open Subtitles | مرحبا,بولدوغ من تظن انه سيفوز هذا الاسبوع العمالقة ام القديسيين؟ |
Kate, biraz vaktim var. Haydi bu haftaki konuların üzerinden geçelim. | Open Subtitles | حسناً ، لدي بعض الوقت الاضافي دعينا نضاعف التدريب من هذا الاسبوع. |
Babam Bu hafta sonu bana izin vermediği için senin vekaletine ihtiyacım var. | Open Subtitles | يجب علي ان اعيش تحت رعايتك منذ ان رفض طلبي ابي هذا الاسبوع |
Bu hafta sonu çocuklarım memleketin dört bir yanından beni ziyarete geliyor. | Open Subtitles | سوف يقوم الاطفال بزيارتى فى نهاية هذا الاسبوع من جميع انحاء المدينة |
Yani bir oraya bir buraya koştur derken Bu hafta sonu gelemeyeceğiz. | Open Subtitles | لذا , بين الشىء والاخر لن نستطيع القيام بذلك نهاية هذا الاسبوع |
Bu hafta sonu çocuklarım memleketin dört bir yanından beni ziyarete geliyor. | Open Subtitles | سوف يقوم الاطفال بزيارتى فى نهاية هذا الاسبوع من جميع انحاء المدينة |
bu haftanın malı için hala borcun var. | Open Subtitles | لا تزالين مستدانة بالبضاعة اللّتي ستأخذينها هذا الاسبوع. |
İçimde bu haftanın pek iyi sona ermeyeceği gibi bir his var. | Open Subtitles | لدي شعور بأن هذا الاسبوع لن ينتهي على خير |
- Bu hafta yerinde olmak istemem. - Bu senin falın, benim değil. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اكون انت هذا الاسبوع هذا كابوسك ليس كابوسى |
- Bu hafta buradan çıkar mısın? Çıkmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | احيانا هذا الاسبوع يمكن ان يكون جيدا انا احاول |
bu haftasonu dışarı çıkarız. Şehre inip, bir şov seyredip, yemek yeriz. | Open Subtitles | سنخرج فى عطلة هذا الاسبوع سنذهب للمدينة و نشاهد فيلما و نتناول العشاء , أعدك |
bu haftasonu için iki biletim var da. | Open Subtitles | لأنني حصلت على تذكرتين في نهاية هذا الاسبوع |
Bu, bir hafta içerisinde içtiğim ilk içki. | Open Subtitles | لم أذق اي احد ذلك اول شراب لي في هذا الاسبوع |
- Bu haftayı rolü ezberleyerek geçireceğim. Bana yardım eder misin? | Open Subtitles | سوف أمضي هذا الاسبوع بالتدريب هل تستطيع أن تساعدني. |
Ceket dahil bütün bu kıyafetin, bana maliyeti 55$, ve Bütün hafta giyeceklerim arasında en pahalısı buydu. | TED | فكل ملابس تلك مع السترة كلفتني 55 دولار وقد كان هذا الزي هو الاغلى في هذا الاسبوع |
bu hafta bir kez Los Angeles'e gittim, ve sorular daha da artacak. | Open Subtitles | لقد ذهبت مرة الى لوس انجلوس هذا الاسبوع وهذا يعني مزيدا من الأسئلة |