Çünkü Bu itiraf beyanını imzalamamı bekleyecekse... uzun süre bekleyecek demektir. | Open Subtitles | لأنها إن كانت ستنتظر توقيعي على هذا الاعتراف فلسوف تنتظر لفترة طويلة |
Bak, Bu itiraf insanların kulağına giderse kimse bizimle iş yapmak istemez. | Open Subtitles | عندما يعرف الناس بشأن هذا الاعتراف لن يرغب أى شخص فى عمل شغل معنا |
Maalesef, Bu itiraf kanıtları kullanılamaz hale getirir ve Colby'yi aklar. | Open Subtitles | للأسف، هذا الاعتراف سيجعل الأدلة غير قابلة للاعتراف بها و سيحرر (كولبي) |
Ama bu günah çıkarmayı rahibe yapmadığı için, affetme hakkı bizde. | Open Subtitles | ولكن هذا الاعتراف ، لا الكاهن ، هذا يعطينا الغفران . |
Demek gerçekten bu itirafı uydurmuş. | Open Subtitles | اذن فهو قد اختلق هذا الاعتراف. |
Bir gün Rahibe Beatrice beni yakaladı ve eteğin boyunun kısa olduğunu söyledi günah çıkarma merasimi daha uzun. | Open Subtitles | اشتعلت شقيقة بياتريس لي يوم واحد وقالت إن أقصر تنورة، ويعد هذا الاعتراف. |
Bu itiraf polisi elebaşı Conlon'a... ve terörist ailesine götürmüştür... tecrübeli bir bomba yapımcısı olan teyzesi, Annie Maguire... | Open Subtitles | هذا الاعتراف أدى إلى اعتقال قائد العملية "كونلن"... و عائلته الإرهابية... وخالته "آني ماجواير" ,خبيرة صناعة المتفجرات... |
Bu itiraf polisi elebaşı Conlon'a... ve terörist ailesine götürmüştür... tecrübeli bir bomba yapımcısı olan teyzesi, Annie Maguire... | Open Subtitles | هذا الاعتراف أدى إلى اعتقال قائد العملية "كونلن"... و عائلته الإرهابية... وخالته "آني ماجواير" ,خبيرة صناعة المتفجرات... |
Dediğim gibi Peder, bu günah çıkarma sahte. | Open Subtitles | كما قلت, ابي, هذا الاعتراف هي مزيفه. |
Genç centilmen bu itirafı yaptığına o an pişman oldu. | Open Subtitles | الشاب في الحال ندم علي هذا الاعتراف |