"هذا التغيير" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu değişim
        
    • bu değişimi
        
    • bu değişimin
        
    • Bu değişiklik
        
    • bu değişikliği
        
    • Bu değişikliğin
        
    • bu değişiklikler
        
    bu değişim, Profesor Nicalau Mills'in deyimiyle bir utanç kültürünü yarattı. TED هذا التغيير أدى إلى ما يسميه بروفيسر نيكولاس ميلز ثقافة الإذلال
    bu değişim ,yine de, gerçek bir değişim miydi, yoksa hastaların kendi hayal güçlerinin bir ürünü müydü. TED على الرغم من أن هذا التغيير هو تغيير حقيقي، أم أنه من نسج خيال المرضى.
    Bir müddettir bu değişimi takip ediyordum ve iştirak ediyorum. TED وقد تابعت هذا التغيير لفترة من الزمن ، وشاركت فيه
    bu değişimi başlatmamız için gerekli olan teknolojilerin çoğu zaten mevcut. TED أغلب التقنيات التي نحتاجها للشروع في هذا التغيير متواجدة اليوم بالفعل.
    Kesinlikteki bu değişimin üzerimizdeki etkisini abartmak zor. TED من الصعب المبالغة في تقدير هذا التغيير في الدقة علينا
    Bu değişiklik kamu oylamasından önce olmalı ki sonuçları adil ve eşit olsun. Open Subtitles يجب أن يحصل هذا التغيير ..قبل التصويت العام كي تكون نتائجه عادلة وتمثيلية
    Kocamın karakterindeki bu değişikliği, ölümcül bir kansermiş gibi ele alıp tedavi etmeye söz vermenizi istiyorum. Open Subtitles أريد وعد منك أنك ستعالج هذا التغيير في شخصية زوجي بشكل جاد كما لو أنه سرطان قاتل
    Yani, boşanma, taşınma, bütün bu değişiklikler. Open Subtitles أعني ، فقط مع الطلاق ، والانتقال ، وكل هذا التغيير.
    Eğer katmanlar bozulmuş, eğilmiş, bir çatlak ya da kanyon tarafından yarılmışsa; bu değişim, katman oluştuktan sonra gerçekleşmiş olurdu. TED إذا تشوّهت الطبقات، أو مالت، أو قطّعت بخطأ أو من طرف واد، يأتي هذا التغيير بعد تشكل الطبقة.
    Ancak bu değişim bağımsızlıklarını kazanmış olan on üç sömürge için geç kaldı. TED إلا أن هذا التغيير حدث متأخراً بالنسبة لثلاث عشرة مستعمرة سابقة كانت قد حصلت على استقلالها مسبقاً.
    bu değişim ancak biz, sıradan insanlar politikacılara işlerin değiştiğini söylersek gerçekleşebilir. TED سيحدث هذا التغيير فقط إذا قمنا نحن كأشخاص عاديين بإخبار ساستنا بأن الأمور قد تغيرت.
    bu değişim sadece Monterey Körfezi'nin talihini... ...dramatik bir değişime yol açan düşünce değildir,... ...aynı zamanda dünya etrafındaki yerleri dramatik bir değişime yol açan düşüncedir. TED أدى هذا التغيير في التفكير إلى نقل جذري ليس فقط في ثروة شاطئ مونتيري لكن في أماكن كثيرة حول العالم.
    Bugün, size bir hikaye anlatmak istiyorum, bir büyük değişimin hikayesi, ve bu değişimi mümkün kılan insanların hikayesi. TED اليوم أود أن أروي لكم قصة، قصة تغيير كبير وقصة الناس الذين جعلوا هذا التغيير ممكنا.
    Ve bunu doğru şekilde yaparsanız insanlar bu değişimi sahipleneceklerdir ve bunu doğru şekilde yaparsanız, insanlar bunu sevebilirler bile. TED وان فعلت ذلك بشكل صحيح سيتبنى الأشخاص هذا التغيير حتى انهم سيعجبون بالتغيير
    İnsanlara bu değişimi görüp harekete geçmeleri için bir araç vermek istedik. TED أردنا تزويد الناس بالأدوات اللازمة لرؤية هذا التغيير والتفاعل معه.
    bu değişimi tüm kalbimle destekleyerek başlatmak istedim. TED أردت أن أبدأ بإحداث هذا التغيير في القلوب والعقول.
    Size bu değişimin bir tanımını yapmak için konuşuyordum. Bazılarınız bunu hatırlayabilir. TED لقد كنت أتحدث إليكم لأعطيكم صورة عن هذا التغيير يمكن أن يتذكر بعضكم هذا.
    Bugün size başka bir büyük değişimin eşiğinde olduğumuzu ve bu değişimin sürpriz şekilde yine üretimden geldiğini söylemek için buradayım. TED أنا هنا اليوم لأخبركم بأننا على وشك تغيير ضخم آخر وأن هذا التغيير المدهش بما فيه الكفاية سوف يأتي من التصنيع مرة أخرى
    Bu değişiklik oyunun temposunu artırdı ve diğer oyun kuralları yaygınlaştıkları zaman, oyun açılışı ve sonu taktiğini inceleyen bilim dalı ortaya çıktı. TED هذا التغيير أسرع وتيرة اللعبة، وكما تم تعميم القواعد الأخرى، يعالج تحليل الفرص المشتركة وظهرت نهاية اللعبة.
    Bu değişiklik mürettebatın verimliliğini büyük ölçüde artırdı, ancak daha güçlü gemiler de gerektirdi. TED حسّن هذا التغيير من أداء الطَّاقم بشكلٍ هائل، لكن تطلَّب سفناً أقوى.
    Seni bu değişikliği yapmaya iten şein gerçekten ne olduğunu anlatacak mısın bana? Open Subtitles لديك مانع تقول لي ما أحدثت هذا التغيير من القلب؟
    Dinle Stanley, tüm bu değişiklikler sana zor geldi, biliyorum ama annenle ben ayrılmamızın hepimiz için en iyisi olduğunu düşündük. Open Subtitles (اسمع يا (ستانلي أعرف أن كل هذا التغيير صعب عليك لكن أنا وأمك وجدنا أنه سيكون من الأفضل لنا جميعاً أن ننفصل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more