"هذا الحاسوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu bilgisayar
        
    • Bu bilgisayarı
        
    • O bilgisayarı
        
    • bu bilgisayarda
        
    • Bu bilgisayarın
        
    • O bilgisayara
        
    • bu laptop
        
    • bu dizüstü
        
    • bu bilgisayara
        
    • o bilgisayarda ne
        
    Boş ver onu. Bu bilgisayar hâlâ devre testi çalıştırabilir. Open Subtitles سحقاً له، ربما ما يزال هذا الحاسوب بحاجة لإختبار للدوائر.
    Tek bilmem gereken, süre geri sayıyor ve Bu bilgisayar tamir edilmeli. Open Subtitles كل ما أحتاج معرفته هو أن هذا العداد يعد تنازلياً لشيئ و هذا الحاسوب يجب أن يتم تصليحه
    Bu bilgisayarı minibüsüme taşımama yardım et. Open Subtitles هيا، ساعدني لحمل هذا الحاسوب إلى شاحنتي.
    Rohit, Bu bilgisayarı geleceğimizi görebilelim diye yaptık ve değiştirebilelim diye! Open Subtitles روهيت ، لقد بنينا هذا الحاسوب إذاً نستطيع أن نري مستقبلنا ونغيره
    Eğer bir mucize olur da, O bilgisayarı yeniden çalıştırabilirsen kodu girmen gerek: Open Subtitles إن حدثت المعجزة و تمكنتم من تشغيل هذا الحاسوب ثانيةً
    Oradaki alet, şuradaki, geri dönecek fotonları ölçerek bu bilgisayarda görmemizi sağlayacak. Open Subtitles تلك الأداة ستقيس مقدار الفوتونات المنعكسة و سنراها على هذا الحاسوب
    Bu bilgisayarın içine girebilirsek... Buralarda bir yerde olmalı. Open Subtitles ،لو أمكنني اختراق هذا الحاسوب . لابد أنها هنا في مكانٍ ما
    Yarın vitrine çıkana kadar kimse O bilgisayara dokunmayacak. Open Subtitles لا أحد يلمس هذا الحاسوب حتى يتم عرضة فى الغد
    Bu bilgisayar öyle ahım şahım bir şey değil ama en azından internetimiz var. Open Subtitles هذا الحاسوب قد لا يكون حديثاً و لكنه يحتوي علي انترنت
    Bu bilgisayar FBI güvenlik duvarına sahip. Open Subtitles هذا الحاسوب خلف الجدار الناري للمخابرات الفدرالية
    Efendim, Bu bilgisayar aramamıza hiç yardımcı olmuyor. Open Subtitles سيّدي، هذا الحاسوب لايساعد بتاتاً بحثنا
    Bu bilgisayar güvenlik açısından şüpheli. Open Subtitles هذا الحاسوب عبارة عن مسؤوليّة أمنيّة.
    - Geçen gün Bu bilgisayarı susturmuştunuz değil mi? Open Subtitles لقد اغلقت هذا الحاسوب قبل ايام اليس كذلك ؟
    Süper dedektif güçlerimi ve Bu bilgisayarı kullanarak. Open Subtitles كما تعلم، باستخدام قدراتي التحقيقية الخارقة و هذا الحاسوب
    1952 yılında, XOXO oynayabilen Bu bilgisayarı geliştirdiler. TED بالعودة لعام 1952، صنعوا هذا الحاسوب الذي يصدر صوت تيك-تاك-تو
    Bu bilgisayarı sizin için ben tasarlayacağım ve ismi de... Open Subtitles سأصمم هذا الحاسوب من أجلكم ... و سوف أسميه
    Eğer Bilgisayar'ı kafandan çıkartmak istiyorsan O bilgisayarı anlaman gerek. Open Subtitles سوف تحتاجهم لفهم هذا الحاسوب أذا كنت تريد اخراج التداخل من رأسك
    Ne olursa olsun, O bilgisayarı bulup anasını sikeceğim. Open Subtitles اياً كان ما سيحدث سأجد هذا الحاسوب المتنقل وسأحطمه
    "Baban hakkında yanıldığımı farkettim, ...ve bu bilgisayarda da bunu kanıtlayan şeyler var." Open Subtitles أني مخطأة فيما قلته عن والدكِ "وهناك شيء على هذا الحاسوب يثبت ذلك
    Echelon programı bu bilgisayarda. Open Subtitles برامج المستوى على هذا الحاسوب.
    Bu bilgisayarın kötü ellere geçmesine izin vermicem. Open Subtitles . لا .. لا لن أترك هذا الحاسوب يقع في أيدي الآخرين
    O bilgisayara girip kontrolüm altına almak istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تقتحم هذا الحاسوب حتى يكون النظام كله تحت سيطرتنا
    Altı ay öncesi haricinde bu laptop kasabadan dışarı çıkmamış. Open Subtitles هذا الحاسوب لم يغادر المدينة إلا مرة واحدة منذ 6 أشهر.
    Davaya ait tüm belgelerin oluşturulması ve saklanması için bu dizüstü bilgisayar kullanılmalı. Open Subtitles هذا الحاسوب يجب أن يُستخدم في إنشاء و خزن جميع الوثاق المُتعلقة بالقضية.
    Kimse bu bilgisayara yaklaşmayacak, anladın mı? Open Subtitles لا أحد يقترب من هذا الحاسوب النقال لقد فهمت
    o bilgisayarda ne olabilir ki? Open Subtitles ماذا يُمكن أن يكون في هذا الحاسوب بحقّ السماء؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more