Bedendeki, akıldaki ve kalpteki zehir ruhu zehirler. | Open Subtitles | هذا السمّ بالجسد ، والعقل والقلب هذا السمّ الذي بالروح |
Bu yeni zehir ise temelde, bu sınırı aşarak, | Open Subtitles | هذا السمّ العصبي الجديد يقلب الصمام بشكل أساسي |
Bu küçük çocugu hastaneye getiren sebebin nadir görülen bu zehir olabilecegi malum mu oldu yani sana? | Open Subtitles | صادف وخمّنت هذا السمّ النادر الوحيد ربما يكون سبب تواجد الطفل . في المستشفى |
Artık zehir onun işine yaramaz, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، هذا السمّ لن يُـفيده وهو ميت ، أليس كذلك ؟ |
Artık zehir onun işine yaramaz, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، هذا السمّ لن يُـفيده وهو ميت ، أليس كذلك ؟ |
Bu küçük çocuğu hastaneye getiren sebebin nadir görülen bu zehir olabileceği malum mu oldu yani sana? | Open Subtitles | صادف وخمّنت هذا السمّ النادر الوحيد ربما يكون سبب تواجد الطفل فيالمستشفى. |
Benim gözetimim altında zehir boru hatlarına karıştı ve oradan da raflara ulaştı. | Open Subtitles | ...تحت مراقبتي تسرّب هذا السمّ إلى خطوط الأنابيب وإلى الرّفوف |
Ağzım kupkuru ve kafam kazan gibi olurdu ve o kokuyu derinden hisseder dudaklarımdan tatlı bir zehir sızardı. | Open Subtitles | فَمّي سَيَكُونُ جافَ، رأسي سَيَقْصفُ وأنا يُمْكِنُ أَنْ فقط أَشتمُّ هذا... السمّ السكّري الحلوّ تَسَرُّب خارج مساماتِي. |
Glüten, mısır şurubu, bu zehir. | Open Subtitles | غلوتن، شراب الذرة، هذا السمّ. {\3cH00FFFF\cHFF7C00}* سمّ الجرذان * |