"هذا الشاطئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu sahilin
        
    • Bu plaj
        
    • Bu sahil
        
    • bu sahile
        
    • bu sahilde
        
    • bu sahilden
        
    • plajda
        
    Burun'un 3200km kuzeyinde... Bu sahilin altında yeni hayatlar uyanıyor. Open Subtitles بعيداً عن الرأس بألفي ميل، أسفل هذا الشاطئ الرملي، حياة جديدة بدأت تنشط
    - Bu sahilin lanetli olduğu söylenir. Open Subtitles لقد قالوا بأنّ هذا الشاطئ مسكون
    Haydi, gidelim. Bu plaj berbat. Open Subtitles هيّا، لنذهب هذا الشاطئ سيّء
    Bu sahil, bir zamanlar yamyamların ziyafet yaptığı bir yerdi. Open Subtitles هذا الشاطئ كانَ في أحدَ المرات موقع احتفال لآكلي لحوم البشر
    Önümüzdeki altı gün boyunca 400,000 tanesi bu sahile gelecek. Open Subtitles خلال الستة أيام القادمة ،ستزور هذا الشاطئ ما يقرب الـ 400 ألف أنثى
    bu sahilde oturup sanki mecburmuşum gibi Freddy'yi neden önemsemediğimi merak eden bir kızken, bu güne kadar geldim. Open Subtitles قطعت طريقاً طويلاً منذ أيام أن كنت فتاة تقف على هذا الشاطئ
    Kıyıdan, bu sahilden 200 yarda falan uzaktayım. Open Subtitles وأنا على بعد 200 ياردة من الشاطئ , هذا الشاطئ
    Pazartesi gecesi o plajda ne oldu bilmiyorum. Open Subtitles انظر ، أنا لا أعرف ما حدث على هذا الشاطئ. ليلة الاثنين.
    Bu sahilin her bir santimetrekaresi kuşatılmış! Open Subtitles كل بوصة من هذا الشاطئ مراقبة
    Bu sahilin her santimi görüş alanında. Open Subtitles كل بوصة من هذا الشاطئ مراقبة
    Bu sahilin lanetli olduğunu söylenir. Open Subtitles .يقولون أن هذا الشاطئ مسكون
    Nova Scotia'daki Bu sahil de onlardan biri. Open Subtitles هذا الشاطئ في نوفاسكوشا واحد منها.
    Doğruca bu sahile ve bu kayaya geldin, Open Subtitles لقد أتيت مباشرة إلى هذا الشاطئ و مباشرة إلى هذه الصخرة
    Hayatımın en kötü günüydü, o gün bu sahilde dururken bana söylediğin son şey neydi? Open Subtitles في آخر مرة وقفت على هذا الشاطئ في أسوء يوم من حياتي ماذا كان آخر شيء أخبرتني به ؟
    Her gün bu sahilde bir aşağı bir yukarı yürüyüp denize bakıyorum ve çömlekleme dalmak istiyorum. Open Subtitles كنتُ أذرع هذا الشاطئ جيئةً وذهاباً كلّ يوم وأطالع هذا البحر وأريد أن أغطس كالقذيفة
    İnfaz edilmeyişinin yegane nedeni, o altını almamızı ve bu sahilden kurtulmamızı sağlayacak bir planın vardır diye oylamayı erteletmemdi. Open Subtitles السبب الوحيد لعدم تنفيذ الحُكم، أنني أؤخر التصويت على أمل أن تساعدني في طريقة لأخذ هذا الذهب، أو على الاقل الخروج من هذا الشاطئ.
    Bu plajda izin almadan kamp ateşi yakmak yasak. Open Subtitles نيران المُخيّمات غير قانونيّة على هذا الشاطئ بدون تصريح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more