| Acile gelen bir adam vardı birkaç gece önce dizinden vurulmuş. | Open Subtitles | كان هناك هذا الشخص الذي أدخلناه إلى الطوارئ منذ ليالي قبلها مع طلقات نار في ركبته |
| Önceden görüştüğüm bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هنالك هذا الشخص الذي إعتدتُ مقابلته. |
| bir adam vardı, kendini şeytan sanıyordu. | Open Subtitles | كان هناك هذا الشخص الذي كان يعتقد أنه الشيطان |
| Eskiden arabasından otuzbir çeken bir adam için çalışırdım. | Open Subtitles | عملت لدي هذا الشخص الذي إعتاد على الإستمناء في السيارة |
| Eskiden arabasından otuzbir çeken bir adam için çalışırdım. | Open Subtitles | عملت لدي هذا الشخص الذي إعتاد على الإستمناء في السيارة |
| Tanıdığım bir adam getirdi bunu. | Open Subtitles | أعرفهُ هذا الشخص الذي أحضر المواد |
| Hasta bir adam ile karşı karşıyasınız. | Open Subtitles | يا رفاق هذا الشخص الذي تبحثون عنه مجنون |
| Parmağı geri yerine dikilen bir adam sadece. | Open Subtitles | هذا الشخص الذي أعاد إبهامه إلى مكانه. |
| Hiç, ikinci bir göbeği varmış gibi görünen bir adam gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتم هذا الشخص الذي لديه بطن ثانية؟ |
| Ortalıklarda bir adam geziniyor. | Open Subtitles | هذا الشخص الذي يتجول طليقاً |
| İşte istediğim gibi bir adam. | Open Subtitles | هذا الشخص الذي احتاج |