"هذا الشيئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu şey
        
    • Bu şeyi
        
    • o şeyi
        
    • O şey
        
    • şu şeyi
        
    • Bu şeyin
        
    • şunu
        
    • o şeyin
        
    • Bu şeyle
        
    • bunu
        
    Bu şey patlarsa, tüm binayı yanında götürür! İstediğiniz bu mu? Open Subtitles لو أستمر عمل هذا الشيئ فسيفجر كل المبنى, أهذا ما تريدينه؟
    Benim kolumda Bu şey var ve sen Karanlık'ı dünyaya salmaya niyetlisin. Open Subtitles لدي هذا الشيئ على ذراعي و أنت مستعد لإدخال الظلام إلى العالم
    Bu şey biraz alkole benziyor. Sen beni sarhoş etmeye çalışıyorsun. Open Subtitles هذا الشيئ نصفه كحول أنت تحاول أن تجعلنى أثمل
    Tamam. Bu şeyi neyin bu kadar ölümcül yaptığını öğrenelim mi? Open Subtitles حسناً، لماذا لا نكتشف ما الذي يجعل هذا الشيئ خطير جدا؟
    Bu şeyi karı-koca iki gündür aralıksız takip ediyordunuz ve ölmesini istiyordunuz, değil mi? Open Subtitles لقد كنتم تتبعون هذا الشيئ لمدة يومين متتاليين ولقد أردتموه ميتاً , اليس كذلك ؟
    Kasabaya dönüp o şeyi öldürecek kadar cephaneyle dönmeliyiz. Open Subtitles نحتاج للرجوع للمدينه لاحضار مزيد من العتاد للقضاء علي هذا الشيئ
    O şey oraya nasıl girdi? - Ve arabamla nereye gitmiştin? Open Subtitles و الان اخبرني اين ذهبت بسيارتي و كيف نزيل هذا الشيئ ؟
    Tamam, o zaman şu şeyi bulup buradan gidelim. Open Subtitles حسنــاَ,دعونــا نجد هذا الشيئ ونخرج من هنـــا.
    Fakat, MacReady, düşünüyorum ki, eğer Bu şeyin küçük bir parçası bile tüm bir organizmayı ele geçirmek için yeterli ise, herkes kendi yemeğini hazırlasın, ve yanlızca konserve yemeyi öne sürüyorum... Open Subtitles لكن , ماكريدى لقد كنت افكر لو جزئية صغيرة من هذا الشيئ كافية لتستولى على الكائن الحى بأكملة فعلى كل شخص ان يجهز وجبتة
    İrlanda kahvesi yapmaya çalışıyorum ama Bu şey çalışmıyor. Open Subtitles أحاول أن أصنع لنفسي فهوة أيرلندية ولكن هذا الشيئ الغبي علي الثلاجة
    Bir daha asla oraya geçmem. Bu şey iğrenç kokuyor. Open Subtitles فمحال أنني سأعود إلي هناك هذا الشيئ يؤلم كالأم
    Peki, Bu şey neden bu kadar önemli? Open Subtitles فقط أخبرني لماذا هذا الشيئ مُهِمٌّ جداً؟
    - Bütün hastane Bu şey üzerinde mi çalışıyor? Open Subtitles إذا يبدو أن جميع من في المستشفى يعمل على هذا الشيئ
    Dün, birkaç hasta Bu şey üzerinde çalışması için zorlanmıştı. Open Subtitles إذا البارحة كان هناك عدد من المرضى يعملون على هذا الشيئ
    Bu şey neredeyse patlayacaktı. Bir miksere girmiş olabilirdiniz de. Open Subtitles هذا الشيئ كان على وشك الإنفجار وقد كنتَ أيضاً على وشك أن تقف في خلاط عملاق
    Hayatımda Bu şey olmadan önceki halime dönemem. Open Subtitles لا يمكنني ان اكون الشخص الذي كنت من قبل ان يأتي هذا الشيئ
    Pes etmeyecek kadar iyisin. Bu şeyi yenebilirsin. Open Subtitles أنتِ جيدة لا تستسلمي بإمكانك التغلب علي هذا الشيئ
    Bu şeyi mekiğe koyup, eve gideceğiz. Open Subtitles وهذا سبب أكثر لوضع هذا الشيئ على متن السفينة والعودة للوطن
    Yani Bu şeyi başka yöne götürebilirim. Open Subtitles اعني، استطيع حقًا ان اقود هذا الشيئ الى مختلف الأتجاهات
    o şeyi kullandığını görmek çok güzel. Open Subtitles جميل أن أراك تستخرج شيئا مفيد من هذا الشيئ
    Geçen günkü gibi, O şey yüzünden çok üzgün bir şekilde eve geldi ve ona akıl vermeye çalışırken bir anda bana bağırmaya başladı. Open Subtitles مثل ذالك اليوم, اتت منزعجة حول هذا الشيئ وكنت احاول أن اعطيها نصيحة وبدئت تصرخ علي
    - Bırak da şu şeyi süreyim, tamam mı? Open Subtitles فقط دعينى أقود هذا الشيئ من فضلك
    Hayatta kalırız yada kalmayız ancak Bu şeyin tekrar donmasına müsade edemeyiz. Open Subtitles سواء فعلنا هذا ام لم نفعلة لن ندع هذا الشيئ يتجمد مرة اخرى
    Evet, hazır sayılırsın. Dur şunu oraya sokayım. Open Subtitles نعم انك مستعد تقريبا اعطني هذا الشيئ هنا
    Ben o şeyin üzerinde yürümem. 200 yıl boyunca termitler çürütmüştür. Open Subtitles أنا لن أذهب على هذا الشيئ عمره 200سنة من الضرر و الصدأ
    Bu şeyle bir titreşim yayabilirsem, belki sistemi sendeletebilirim böylece biraz rüzgar eser. Open Subtitles لو تمكنت أن أنقل نبضة إلى هذا الشيئ يمكنني تعديل النظام ليعطينا بعض النسيم
    Dünya klasında bir galeriyiz çünkü fakir çocukların dünya klasında bir galeriye sahip olmaları gerekir. Ve bende bunu tasarladım. TED لدينا معرض ذو طراز عالمي لاننا نؤمن ان الاطفال الفقراء يحتاجون الى معرض من الطراز العالمي لذلك صممت هذا الشيئ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more