Bu roket üzerinde çalışırken kendimi Wernher von Braun gibi hissettim. | Open Subtitles | لا أعلم عندما كنت أعمل على هذا الصاروخ شعرت كأنى ويرنر فون براون |
Bu roket biraz yağmur getirecek mi? | Open Subtitles | هل يستطيع هذا الصاروخ أن يجلب لنا المطر ؟ |
Bu füze, iki dakikadan daha kısa süre içinde vuracak, | Open Subtitles | هذا الصاروخ سيضرب هدفه فى أقل من دقيقتين, سيدى السفير |
Bu füze için beraber olmaları ve bekle-ve-gör modunda yayılmamaları gerekiyor. | Open Subtitles | لابد أن يكون لديها نتائج البحث عن هذا الصاروخ, وليست في وضع الانتظار فقط |
Askeri izleme cihazlarımız, füzenin izlediği yolu bulmak için her şeyi yapıyorlar fakat elimizde belirli bir şey yok. | Open Subtitles | إن رجال الجيش يحاولون أقصى ما لديهم للعثور على هذا الصاروخ ولكن ليس لدينا وقتاً كافياً. |
Sana yemin ederim füzenin hedefini vurmasına izin vermektense benimle işbirliği yaparsan, daha çok kendin ve insanların için anlaşma yapmış olacaksın. | Open Subtitles | وأعدك ستصنع الكثير لنفسك ولرجالك لو تعاونت عما لو تركت هذا الصاروخ يصيب هدفه |
Burası da tam olarak bu roketi bulduğumuz yer. | Open Subtitles | وهو نفس البعد الذى وصل إليه هذا الصاروخ يا سيد ترنر |
Ve son olarak bu roketi ithaf etmek istediğim kişiler annem ve babam. | Open Subtitles | وأخيراً أود أن أهدى هذا الصاروخ لأمى ولــ أبى |
Elimizde ne varsa, kayıp Savaş başlığının bulunması üzerine yönlendirdik. | Open Subtitles | نحن نبذل كل ما لدينا للعثور على هذا الصاروخ النووي |
Bu roket havalanamayacak, değil mi? | Open Subtitles | إلّا أن هذا الصاروخ لن يطير أبداً، أليس كذلك ؟ |
Bu roket fırlatıldığında sizi özel krematoryumunuzda bırakacağım. | Open Subtitles | -عندما يقلع هذا الصاروخ , ساتركك -في المحرقة المخصصة لك |
- İkincisi, Bu roket hiç bir şeyi kanıtlamaz. | Open Subtitles | وثانياً هذا الصاروخ لا يثبت شيئاً |
Bu füze 36 saat içinde fırlatılacak... | Open Subtitles | ... هذا الصاروخ سوف يطلق بعد 36 ساعة |
Richard, Bu füze şu an havada, bir şehre doğru gidiyor. | Open Subtitles | ريتشارد) هذا الصاروخ في الهواء الان، متجهاً ناحية مدينة ما |
füzenin nereye gittiğini söyle engellememe yardım et daha sonra Başkan'la konuşacağını garanti edeyim. | Open Subtitles | أخبرني أين سيتجه هذا الصاروخ وساعدني في إيقافه, ثم أضمن لك أنك ستتحدث مع الرئيس |
Her dakika geçtiğinde, füzenin hedef bölgesi genişliyor. | Open Subtitles | مع كل دقيقة تمر فإن منطقة هدف هذا الصاروخ تتسع. |
bu roketi ne kadar uçuracağımıza bakalım, ortak. | Open Subtitles | لنرى إلى أي ارتفاع سيصل .هذا الصاروخ يا شريكي |
Hadi bu roketi kaldıralım. | Open Subtitles | دعونا نطلق هذا الصاروخ . |
Bütün klasörleri temizleyin, bütün kaynakları Savaş başlığının bulunması alanına kaydırın. | Open Subtitles | افرغ كل المسارات لتركز كل مصادرنا على العثور على هذا الصاروخ النووي |