Kimmiş bu arkadaş? | Open Subtitles | من هذا الصديق ؟ |
Kim bu arkadaş? | Open Subtitles | من هو هذا الصديق ؟ |
Bu arkadaşının nasıl biri olduğu hakkında bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة ما كان هذا الصديق مثل؟ |
iyi, böyle durumlarda gönüllü kiralayan Bir arkadaşım var, her hedef için 3 milyon dolar ödüyor. | Open Subtitles | الان املك هذا الصديق الغنى الذى يؤجر العملاء فى حالات خاصة وسيدفع 3 مليون فى المهمة |
Ben o arkadaş olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون هذا الصديق |
Bu arkadaşı semboller hakkında Bize yardımcı olabilecek bir şeyleri biliyor | Open Subtitles | هذا الصديق يعرف أشياءً حول الرموز التي يمكن أن تساعدنا |
Bu arada o züppeyi artık burada görmek istemiyorum. | Open Subtitles | بالمناسبة لا أريد رؤية هذا الصديق هنا بعد الآن |
Bu arkadaşa da söylenmiş... iki kadın bunu söylemiş | Open Subtitles | هذا الصديق قال بأن تم أخباره أن هذا الرؤية تم نقلها من قبل امرأتين. |
Bu arkadaşın alıp ödemediği birkaç borcu var. | Open Subtitles | تمت زيارتها هذا الصديق عدة قروض الذي لم تسديدها. |
Bu arkadaşıyla görüşürse, yardımı olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت آمل إن كان بوسعها التواصل مع هذا الصديق,هذا قد يساعد |
- bu arkadaş bahsetti. | Open Subtitles | ـ هذا الصديق ذكرها. |
Peki bu arkadaş kim olabilir? | Open Subtitles | و من قد يكون هذا الصديق ؟ |
..bu arkadaş Chuck Bass olsa bile. | Open Subtitles | (حتى لو كان هذا الصديق (تشاك باس |
Endişelenmeyin bu arkadaş için, bunun için değil. | Open Subtitles | ولا تقلقي انه - هذا الصديق وليس هذا . |
Bu arkadaşının bir adı var mı? | Open Subtitles | هذا الصديق له أسم؟ |
Bu arkadaşının bir adı var mı? | Open Subtitles | و هل له اسم .. هذا الصديق ؟ |
Bu arkadaşının İrlandalı olması muhtemel mi? | Open Subtitles | هل كان هذا الصديق من "أيرلندا"؟ |
Bir arkadaşım var ve onunla birlikte gitmek eğlenceli olurdu. | Open Subtitles | ...لديَّ هذا الصديق , و سيكون من الممتع الذهاب معه |
Lisede çok yakın Bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | كان لدي هذا الصديق المقرب في المدرسة الثانوية |
Evet o arkadaş. | Open Subtitles | أجل هذا الصديق |
Bu arada o züppeyi artık burada görmek istemiyorum. | Open Subtitles | بالمناسبة لا أريد رؤية هذا الصديق هنا بعد الآن . |
Bu arkadaşa, görülme olayını iki kadının söylediği söylenmiş. | Open Subtitles | هذا الصديق قال أنه قد تم إخباره بأن هذا الظهور كان نقلاً عن إمرأتين |
Bu arkadaşın bir süreliğine gizlenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | هذا الصديق يريد أن يبقى فى الظل |
Ve tabii ki Bu arkadaşıyla konuşmasına izin vermezdi. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال ، لن يسمح له بالتحدث مع هذا الصديق |