Bildiğim manzara ile Bu sis kaplı manzara arasındaki fark içimde bir şeyleri ateşledi. | TED | التفاوت بين البيئة ذات المناظر الخلابة التي عرفتها وبين هذا الضباب المغطي للأفق أثار شيئًا في نفسي. |
Bu sis yüzünden bulabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري ما إذا كان بإمكاني العثور عليها بين كل هذا الضباب. |
Bu sis muhtemelen Titan'ın volkanlarından püsküren gazlardan meydana geliyor. | Open Subtitles | هذا الضباب ربما أتى من انبعاث "الغازات من براكين "تيتان |
O sisin içinden ne çıkarsa çıksın, safı bozmayacaksınız. | Open Subtitles | مهما سيخرج مِن هذا الضباب حافظوا على وحدتكم. |
Gemimi tehlikeye atamam. Hele Bu siste nereye gittiğini görmeden. | Open Subtitles | وأنا لن أعرض بسفينتي للخطر بشكل غير ضروري في هذا الضباب. |
Yaklaşık olarak saat sekizde orada olurum. - Sis beni yavaşlatacak. - 10-4, Wesley. | Open Subtitles | هنا (كارو)على الطريق السابع هذا الضباب قد يؤخرنى |
Sanki hayatımın çevresinde bir sis bulutu vardı ve sen gelince birdenbire dağıldı. | Open Subtitles | كما لو انه كان هذا الضباب مخيماً على حياتي ومعك كل ذلك تلاشى |
Bu sis sayesinde, Amerika'nın varlığı bir kez daha korunmuş oldu. | Open Subtitles | بسبب هذا الضباب القضية الأمريكية انقذت مجدداً. |
Bu sis çekildikten sonra benim için bir sürü iş imkânı olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك أعمال لي للموتى الذي تركهم هذا الضباب |
Bu sis tamamen küresel ve Titan'ın tamamını kaplıyor. | TED | هذا الضباب شامل. يسود "تايتان" و يطوقه تماما. |
Bu sis ordunun bir çeşit hatası. | Open Subtitles | هذا الضباب ، نوع من ماذا عبث عسكري ؟ |
Bu sis perdesi içinde bir plan yapmak imkansız. | Open Subtitles | من الصعب التنبؤ بأي شيء في هذا... الضباب. |
Bu sis insanları kasabada mahsur bırakıyor. | Open Subtitles | هذا الضباب الذي يحاصر الناس في المدينة |
Bu sis gerçekten Meatlug'ın sinirini bozuyor. | Open Subtitles | هذا الضباب حقاً يصيب ميتلاج بالهياج |
Bir de Bu sis var. | Open Subtitles | هذا الضباب لا يساعد |
Bu sis de nereden çıktı ya? | Open Subtitles | (آيرين) من أين يأتي هذا الضباب بحق الجحيم؟ |
Bu sis... | Open Subtitles | هذا الضباب |
O sisin içinde bir şey gizliyormuşsun gibi görünüyor... | Open Subtitles | يبدو أنك تخبئ شيئا فى هذا الضباب |
Bir saat içinde O sisin içinde olacağız. | Open Subtitles | أخترق هذا الضباب خلال ساعة. |
Bu siste muhtemelen onları geçmişizdir. | Open Subtitles | في هذا الضباب من المحتمل أن نكون قد تخطيناهم |
Silahımız olmadan Bu siste kendimizi koruyamayız. | Open Subtitles | بدون أسلحة، لا يمكننا المدافعة عن أنفسها في هذا الضباب |
- Sis bizi buraya mı hapsetti? - Evet. | Open Subtitles | هذا الضباب يحاصرنا هنا ؟ |
Çünkü bu sahil boyunca her gün gördüğünüz bu yoğun sis bulutu sürekli değişen kum yığınları şekilleriyle de birleşince yıllar içinde deyim yerindeyse sahil şeridi boyunca binlerce geminin karaya oturduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | لأن هذا الضباب الكثيف الذي ترونه يحدث تقريباً كل صباح وعلى طول هذا الساحل تآزر وبشكل دائم مع الشواطئ الرملية المتحركة والذي أدى الى تحطم آلاف السفن على طول خط الساحل |