Bu yemek bizi bir süre daha idare eder. Hala bulunabiliriz. | Open Subtitles | هذا الطعام قد يجعلنا نصمد لبعض الوقت وقد يجدوننا بعد ذلك |
Bu yemek, asla yazmadığım mükemmel şiir. | Open Subtitles | هذا الطعام هو قصيدة كاملة، لم يسبق لها أن كتبت |
Sevgili Tanrım... bu yemeği ve bu restoranı ve içindeki herkesi kutsa. | Open Subtitles | ... يا ربي بارك هذا الطعام وبارك هذا المطعم وجميع من فيه |
Bu yemekler midenize iyi gelir. Yemenizin bir mahsuru yok. | Open Subtitles | هذا الطعام يساعد معدتك, العمة جي حضرته لك لا مشكلة |
Peki, Debra'nın yaptığı Bu yiyecekler ne olacak? Kimse dokunmadı bile. | Open Subtitles | ولكن ماذا عن كل هذا الطعام الذي صنعته ديبرا ولم يلمسه أحد؟ |
Kaçınılmaz olarak diğerleri de bu yiyecekleri yemek için buraya gelirler. | Open Subtitles | وبالتأكيد , يأتي آخرون للمكان للتغذي على مثل هذا الطعام السهل |
Bu yemek alelade görünüyor, ama tadı fevkalade! | Open Subtitles | هذا الطعام يبدو غريباً لكن طعمه رائع بشكل غريب |
Yüce babamız, Bu yemek bu barınak ve refakatin için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | نشكرك يا الله على هذا الطعام وهذا المأوى وهذه الصحبة |
Bu yemek için ve bizi bir araya getirdiğin için sana şükürler olsun. | Open Subtitles | نشكرك على هذه الأيام نشكرك على هذا الطعام نشكرك على جمعنا سويا بارك لنا |
Belki de bendendir, insan duyularını yaşamayalı çok oldu ama Bu yemek güzel kokmuyor. | Open Subtitles | قد يكون هذا شعوري وحدي مر زمن منذ جربت الحواس البشرية.. ولكن رائحة هذا الطعام ليست شهية |
Benden mi, yoksa Bu yemek mi iyi değil? | Open Subtitles | أهذا شعوري وحدي أم أن هذا الطعام ليس شهياً؟ |
Neyse ki Bu yemek havai fişek gösterinden kurtulabilmiş. | Open Subtitles | . . لحسن الحظ ,هذا الطعام نجا من عرضك الناري الصغير |
Eğer bu yemeği yemek zorundaysak.. | Open Subtitles | إذا تناولنا هذا الطعام ليومان لو ثلاثة سأقوم بالانتقال الى فندق |
Oh, bu yemeği yemeye devam edersem, doktora ihtiyacım olacak | Open Subtitles | إن إسمريت بأكل هذا الطعام فسوف أحتاج إلى طبيب |
Bana bu yemeği pişiren biri beni asla vuramaz. | Open Subtitles | الشخص الذى صنع لى هذا الطعام لا يمكن أن يقتلنى |
Sevgili Tanrım, yemek üzere olduğumuz Bu yemekler ve bize verdiğin tüm nimetler için sana şükrediyoruz. | Open Subtitles | ..عزيزينا الباري، نحن نشكرك على هذا الطعام ..الذي نوشك على أن نشاركه وعلى كل شيء توفره لنا.. |
Sinyal sesi bile yoktu. Bu yemekler bozulacak. | Open Subtitles | لم يكن هناك حتى رنين للهاتف. هذا الطعام سيفسد. |
Bu yiyecekler bizi güçlendirsin ve yorgun uzuvlarımıza enerji versin. | Open Subtitles | فلتجعل هذا الطعام يعيد لنا قوتنا ويمنح طاقة جديدة للأجساد المتعبة |
Bizi herşeyden ayrıcalıklı kılan, ... ... bu yiyecekleri mücadele vermeden hergün yiyebiliyor olmamızdır. | TED | كل شيء يجعلنا مميّزين جدّا، يمكننا الحصول على هذا الطعام ، بدون أن نكفاح من أجل ذلك كلّ يوم. |
- Bu yemekten beter olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يوجد أسوا من هذا الطعام. |
Artık aç değiliz. Bütün bu yemekleri niye alıyoruz?" | Open Subtitles | لسنا جائعين الآن لماذا نشتري كل هذا الطعام |
Bunlar da öldürür ama 30 yıl sonra. | Open Subtitles | هذا الطعام يمكن أن يقتلك ولكن ليس قبل 30 عام |
O yemeği kazı alanına götürürseniz size maliyetinin on katını veririm. | Open Subtitles | ، أياً ما كان ما دفعته مقابل هذا الطعام سندفع لك 10 أضعافه إذا أحضرته إلى المعسكر |
Bu yemeğin verdiği dışkıyı yemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار لتناول الغائط الذي سوف انزله من أكل هذا الطعام |
Bundan eminim. Bu yemekle size teşekkür etmek istedik. | Open Subtitles | تأكدتُ من هذا بنفسي نحاول أن نشكرك من خلال هذا الطعام |
Eğer bu yiyeceği bize gönderen ilahi bir kudret varsa,.. | Open Subtitles | وإذا كان هذا الطعام أتى كهدية من بعض الآلهة السريّة |
Bu kadar az kişi, ve bu yemeklerin hepsi.i | Open Subtitles | انتم فقط و تتناولون كل هذا الطعام |
Fransızca demek. Birden yiyesim geldi. | Open Subtitles | فرنسي, هذا سيبيع هذا الطعام |