bu kadar çok kadınla bu kadar az adam manastır dışında hiç görmemiştim. | Open Subtitles | ولم أر هذا الكم من النساء مقابل قلة من الرجال خارج دير راهبات |
Daha önce bu kadar çok ezilmiş ya da ölmüş insan görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى من قبل هذا الكم من الناس المهترئون وكثير من الموتى |
İnsanlık tarihinin hiç bir döneminde, bu kadar çok sayıda insan, Çin'de olduğu gibi, aşırı fakirlikten böylesine kurtulamamıştır. | TED | لم يحدث من قبل في تاريخ البشرية أن تم إنتشال هذا الكم من البشر من براثن فقر كبير ، كما حدث في الصين. |
bu kadar çok belaya bulaşacağımızı söylememiştin. | Open Subtitles | ولم تقل لي إننا سنواجه هذا الكم من المتاعب |
bu kadar çok oda olamaz. | Open Subtitles | من المستحيل ان يكون هناك كل هذا الكم من الغرف |
Belki de siz Zhang'ler böyle pasaklı olmasaydınız bu kadar çok hasta adamınız olmazdı. | Open Subtitles | إذا كنتم نظيفين , فلم يكن عندكم هذا الكم من المرضى |
Bebek hiç bu kadar çok oyun dışı kalmamıştı. | Open Subtitles | بيب لم يضيع مثل هذا الكم من الضربات من قبل |
bu kadar çok vampir olaylarının olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ليس من المفترض وجود هذا الكم من الحوادث المتعلقة بمصاصي الدماء |
Birinin yüreğinde bu kadar çok nefret olduğuna inanamadım. | Open Subtitles | لم أصدق أن أي شخص سيكون لديه هذا الكم من الكراهية بأعماقه |
Stadyumda daha önce hiç bu kadar çok bayrak görmemiştim | Open Subtitles | إنها لحظات عظيمة، لم يسبق وأن شاهدت هذا الكم من الأعلام في ملعب واحد |
Stadyumda daha önce hiç bu kadar çok bayrak görmemiştim | Open Subtitles | إنها لحظات عظيمة، لم يسبق وأن شاهدت هذا الكم من الأعلام في ملعب واحد |
bu kadar çok para söz konusu olunca bir kıza 10.000 dolar vermek nerede yemek yiyeceğine karar vermek gibi. | Open Subtitles | تعرفين عندما تكونين بصدد هذا الكم من المال عشرة آلاف لبائعة هوى هي كقرار اين سنتناول العشاء |
Niçin bu kadar çok zombi filmi var ki zaten? | Open Subtitles | أتعجب لما يوجد هذا الكم من أفلام الموتى الأحياء |
İnsan kalıntılarında bu kadar çok yabancı cisim görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أرَ هذا الكم من الأغراض الغريبة في رفاة بشرية |
Ben bile bu kadar çok şey olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنك تملكين كل هذا الكم من الأشياء |
Üniversiteden beri bu kadar çok ilaca maruz kalmamıştım. | Open Subtitles | لمْ أتناول هذا الكم من المُخدّرات منذ الكلية. |
"Brooklyn'den beri bu kadar çok İtalyan gömedim. " | Open Subtitles | لم أرى هذا الكم من الإيطاليين منذ أن عدنا إلى بروكلين |
Peki niye bu kadar çok mermi ve duraksama izi var? | Open Subtitles | لذا لماذا اطلقوا هذا الكم من الرصاصات؟ و هناك أثر لـ تردد. |
Ama neden bu kadar çok çarşafa ihtiyacımız var? | Open Subtitles | لكن لماذا نحتاج هذا الكم من الأغطية الورقية؟ |
- Sence dünyada bizden başka böyle bir geceyi seyreden ve bu kadar çok yıldızı gören var mıdır? | Open Subtitles | أتظن أن هناك شخصا على الأرض ينظر الى السماء ويرى هذا الكم من النجوم غيرنا؟ |