Baba, bu torba kafamda kalmak zorunda mı? | Open Subtitles | ابي, هل يجب علي ارتداء هذا الكيس طوال الوقت |
Keske sikintilarini bu torba yerine, bizimle paylassaydi. | Open Subtitles | اتمنى لو انه شاركنا احباطه بدلاً عن هذا الكيس |
Biz orayı bastığımızda Bu çantayı alıp kaçmaya başladı. | Open Subtitles | عندما هاجمنا زاويته ، حمل هذا الكيس وهرب |
Evet ya da çok kızgın biri. Bu çantayı içeri koymalıyım. | Open Subtitles | اريد فقط ان اعيد هذا الكيس الى الداخل ..ارجوك.. |
- Evet! - Şimdi Bu çuvalı başınızın üstüne kaldırın. | Open Subtitles | الآن، مطلوبٌ منكم فقط أن تقوموا برفع هذا الكيس فوق رؤوسكم. |
Bu torbayı yapabilmek için çok güçlü biri olmalı. | Open Subtitles | في الواقع، يحتاج إلى ساحرة قوية لاعداد مثل هذا الكيس |
Şu çantayı bana ittirdiğin an alıp yürüyeceğim. | Open Subtitles | حالما تمرر هذا الكيس في إتجاهي سأخذه و أمضي مبتعدا |
- Yok. Yolk kesesi oluşmuş. | Open Subtitles | كلا. هذا الكيس المحي. |
bu torba seni senden daha iyi tanıyor, James. Devam et. | Open Subtitles | هذا الكيس يعرف عنك أكثر منك ، جيمس |
Ve bu torba sadece... benimle dans ediyor, | Open Subtitles | وكان هذا الكيس وكأنه... يرقص معي، |
bu torba çok önemli, Laz. | Open Subtitles | هذا الكيس مهم يا (لاز) |
Bu çantayı içeri koymalıyım. Lütfen, ben... | Open Subtitles | اريد فقط ان اعيد هذا الكيس الى الداخل ..ارجوك.. |
Dalgıç ekibi nehirden Bu çantayı çıkardılar | Open Subtitles | فريق الغوص وجد هذا الكيس |
Bu çantayı hiç hatırlamıyorum... | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيء عن هذا الكيس |
Bu çuvalı kafana geçireceğim. | Open Subtitles | سأضع هذا الكيس على رأسك |
Bu çuvalı kafana geçireceğim. | Open Subtitles | سأضع هذا الكيس على رأسك |
Kafama Bu torbayı geçirmeliyim çünkü korkunç derecede çirkinim. | Open Subtitles | ،عليّ اعتمار هذا الكيس لأنني قبيح ببشاعة |
Bu torbayı kanıtı korumak için internetten satın aldım. | Open Subtitles | إشتريتُ هذا الكيس على الأنترنت لحفظ الأدلة. |
Şu çantayı al. Yukarıda tut. | Open Subtitles | خذي هذا الكيس ، و ارفعيه عاليا |
Yolk kesesi oluşmuş. | Open Subtitles | هذا الكيس المحي. |