Isabel ve kızı bu topluluğun bir parçası. | TED | إيزابيل وابنتها هم بعض من أفراد هذا المجتمع. |
bu toplumu yaratmayı amaçlamamış olabilirsiniz, ama yarattınız. | Open Subtitles | ربما لم تكن تريد خلق هذا المجتمع لكنك خلقتة |
Ve burada görebilirsiniz bunu inşa ettiğimiz Bu toplulukta. | Open Subtitles | ويمكنك رؤية ذلك هنا في هذا المجتمع الذي قمنا ببنائه. |
bu toplum sadece onun gizliliği ile kurtulur. | Open Subtitles | هذا المجتمع على قيد الحياة بواسطة سريتها فقط |
Çünkü bu topluluk 1992'de olanları tekrarlayabilecek bir barut fıçısı gibi. | Open Subtitles | لأن هذا المجتمع نشأ بالبارود وقادر على تكرار أحداث عام 1992. |
Ben de bu grubun içindeyim. Geliyorum. | Open Subtitles | إستمعي ، إنني في هذا المجتمع ، إنني أحضر |
Ben hep bu topluma bir şeyler verdim ve başkaları da hep beni kazıkladı. | Open Subtitles | لم أفعل شيء سوى خدمة هذا المجتمع وكل ما فعلتموه لي هو الالتفاف عليّ |
Daha eşit bir toplumun ortak bir vizyonla genç topluluğun üyesi olduklarını ve bu toplumda kendi güçleri olduğunu öğrendiler. | TED | علموا أنهم كانوا أعضاء في مجتمع من الشباب مع رؤية مشتركة لمجتمع أكثر عدالة، وتعلموا أن لديهم السلطة داخل هذا المجتمع. |
Bu baloya aylar kala, bir belgesel ekibi bu cemiyetin küçük bir grubuna tam erişim sağladı. | Open Subtitles | فى الأشهر التى يتم إحياء فيها حفلات الرقص يتم منح الطاقم الوثيقى الصلاحيه لتكوين مجموعة صغيرة من هذا المجتمع |
Hollywood'un yüzü olmak için bu topluluğun bir parçası olmak için onca yıl didinmeme rağmen o, Connecticut'taki evinden küflenmiş parmaklarıyla bu endüstriye hareket çekti. | Open Subtitles | بعد سنوات عديدة للعمل بجد لأصبح سفيرة لهوليوود لأكون جزء من هذا المجتمع بينما هي أعطتهم الأصبع الأوسط |
Tüm bu topluluğun arkasındaki itici güç mercan resifleridir. | Open Subtitles | القوة الدافعة وراء هذا المجتمع الكامل هو الشقّ المرجاني. |
Ve bu toplumu güçlendirebileceğimize inanıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نومن باننا نستطيع ان نعزز هذا المجتمع |
bu toplumu koruyacağıma kutsal bir yemin ettim ve bu benim ciddiye aldığım bir iş. | Open Subtitles | لقد اقسمت لحماية هذا المجتمع وعملي هذا اخذه بجدية |
Bu toplulukta saygı duyulan bir aile adamıyım. | Open Subtitles | انا رجل يحب العائلة مع جذور في هذا المجتمع |
bu toplum beni, irinli bir köpek sümüğü topağının ilgilendirdiği kadar ilgilendiriyor! | Open Subtitles | هذا المجتمع يعني لي مايعنيه لي صحن كبير من مخاط الكلاب. |
Çünkü bu topluluk 1992'de olanları tekrarlayabilecek bir barut fıçısı gibi. | Open Subtitles | لأن هذا المجتمع نشأ بالبارود وقادر على تكرار أحداث عام 1992. |
Sen bu grubun bir parçasısın. Herkesi rahatlatacaksın. | Open Subtitles | أنت جزء من هذا المجتمع و ستريح الجميع. |
bu topluma Tanrı'nın gerçek bir lütfuydu. | Open Subtitles | نعمة حقيقية على هذا المجتمع |
Yani bu toplumda babalık bir nevi takım çalışması. | TED | لذا الأبوة في الواقع هي نوع من مسعى الفريق في هذا المجتمع |
Klasik büyü bu cemiyetin beyefendilerine göre bir şey değil efendim. | Open Subtitles | السحر القديم. أنهُ ليس بالشئ القيم .لسادة هذا المجتمع |
bu toplumun bir üyesi olarak kalmak istiyorsan bu standartlara uymanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تظل جزءاً من هذا المجتمع فأنصحك إذاً بأن تتبعها |
McPherson'da yapmaya çalıştığımız şey krizde olan bu topluluğu destekleme yolları bulmaktır. | TED | وما نحاول القيام به في ماكفرسون هو إيجاد طرق لدفع هذا المجتمع للخروج من الأزمة. |
Bu ilişkiye ait miyim? bu topluluğa ait miyim? Dünyaya cinsel duyguları olan biri olarak ait miyim? | TED | هل أنا أنتمي لهذه العلاقة، هل أنا أنتمي إلى هذا المجتمع من الناس، هل أنا أنتمي إلى هذه الأرض كشخص جنسي؟ |
Biliyorsunuz, bu camia'da oldukça ağırlığı var. | Open Subtitles | أنت تعرف، وقال انه يحمل الكثير من الوزن في هذا المجتمع. |
Bu cemaat "Aslan Yürekler" gibi insanlardan boktan durumu devralıyor. | Open Subtitles | هذا المجتمع تحمل الكثير من "من اشخاص مثل "قلب الاسد |
Davina Claire bugünden itibaren bu topluluktan kovuldunuz." | Open Subtitles | "فيا (دافينا كلير)، إنّك من الآن فصاعدًا منفية من هذا المجتمع" |