Dr. Caroline Mills ve ekibine Bu hasta geldi ve açıkçası ne yapacaklarını bilemediler. | TED | الطبيبة كارولين ميلز وفريقها تلقوا هذا المريض ولم يعرفوا حقًا ماذا يفعلوا بخصوصه |
Bunu yapma.Bu hasta kendisine ve çevresindekilere ciddi bir tehlike oluşturuyor. | Open Subtitles | لن تفعلَ شيئاً من ذلك ,هذا المريض يُشكّلُ خطراً مُحيقاً بنفسه وبالآخرين |
Ama Bu hastanın işlemlerini bitirip başka bir ameliyata girmem gerek. | Open Subtitles | أنظري , أنا في غاية الأسف , سانهي مع هذا المريض |
Bu hastanın bazı sorunları var ve ve benim de uzun süredir bekleyen ve cevaplarını almam gereken sorularım var. | Open Subtitles | و لكن هذا المريض لديه مشاكل و أنا لدى أسئله أسئله منذ زمن طويل و يجب أن أحصل على الأجوبه |
O hasta Anand, benim eğitimimi tamamlamam için yardım eden kişiydi. | Open Subtitles | هذا المريض آناند هو الشخص الذي ساعدني مالياً لإكمال تعليمي |
Ian, sana veya Kozar'a bu hastaya yaklaşma izni vermemin yolu yok, beni anlıyor musun? | Open Subtitles | آيان, لن ادعك انت او كوزار تقتربوا من هذا المريض, هل تفهم ذلك؟ |
Harvey, Bu hasta bir hafta sonra kabul edilecek. | Open Subtitles | هارفي أن أوراق هذا المريض يجب أن تكون جاهزة بعد أسبوع من الآن.. |
Bu hasta ayvayı yedi. | Open Subtitles | لكن ليست هذه كلّ الأنباء الجيّدة هذا المريض حالته سيّئة |
Bu hasta ulusal güvenlik için bir tehlike. Bizimle gelmek zorunda. | Open Subtitles | هذا المريض, تَهديد للأمن القومي سوف يٌغادر معاً. |
Burada oturup Bu hasta orospu çocuğunun sizi küçük düşürmesine izin mi vereceksiniz? | Open Subtitles | أيها القوم، هل ستجلسون هنا وتدعون هذا المريض المنحرف القذر يَمْتهنكم؟ |
Bu hasta 6 çeşit kanserden sağ kurtulmuş. | Open Subtitles | هذا المريض نجا من 6 أنواع من السرطان. كانوا في الطريق لإنجاز شيء. |
Malaya, Bu hastanın hayatını kurtarmak için yapmamız gereken en önemli şey nedir? | Open Subtitles | مالايا , ماهو الشيئ الوحيد المهم الذي يمكننا فعله لانقاذ حياة هذا المريض |
Tek umudum Bu hastanın bize bazı cevaplar verecek olması. | Open Subtitles | أتمنى أن هذا المريض يمكن أن يمدنا ببعض الإجابات. |
Bu hastanın ön lobunda tümör var. | Open Subtitles | هذا المريض لديه ورم أمامى داخلى .. و خلفى يمتد من الحجاب الحاجز |
On dakika önce, Bu hastanın abdomenine perforasyon oldu. | Open Subtitles | منذ10دقائق, هذا المريض انهار نتيجة نزيف في البطن |
O hasta kim bilmek istemiyor musun? | Open Subtitles | الا تريد ان تعرف من هو هذا المريض المختل ؟ |
O hasta, burası açıldığından beri burada. | Open Subtitles | هذا المريض موجود هنا منذ أن تم افتتاح هذه المصحة. |
Şimdi bu hastaya uyguladığım terapi, ...Wilhelm Reich'in kronik olarak sıkışmış kaslardaki biyolojik enerjiyi salıveren orgon terapisini dayanıyor. | Open Subtitles | العلاج الذي أطبقه الآن على هذا المريض "هو مبني على طريقة علاج "ويلهم رايك والذي أطلق الطاقة البيولوجية |
bu hastaya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن هذا المريض ؟ |
Bu aslında bu hastayı tedavi etmekte kullandığımız akıllı bir bio-malzeme. | TED | هذه في الواقع مادة حيوية ذكية استخدمت بالفعل لعلاج هذا المريض. |
Hasta bu durumdayken yoğun bakım asansörlerine kadar bile dayanamaz. | Open Subtitles | على هذا الأساس هذا المريض لن يستطيعَ النجاةْ. من رحلة المصعد إلى وحدة العناية المركّزة. |
Sizi kendim de bulabilirdim, ama bu hastayla ilgilenmem gerekti. | Open Subtitles | أردت العثور عليكِ بنفسي ،لكن هذا المريض بحاجة إلى عنايتي |
Konsültasyona gelmiş. Acaba VIP hasta kim? | Open Subtitles | انها تقوم باستشارة أتسائل عن هذا المريض الهام |
Gördüğünüz bu kırmızı noktalar parmaktan alınan kan değerleri, ki bu hastada her iki uçtaki değerleri kaçırmış durumdalar. | TED | يمكنكم مشاهدة النقاط الحمربالنسبة لحالة هذا المريض بالذات كان يمكن أن نفقدها. |