O hap seks gücü için mi? Çünkü Bu içki bende işe yaramıyor. | Open Subtitles | هل تلك ترفيهية، لأن هذا المشروب يسن وأبوس]؛ ر تفعل ذلك بالنسبة لي. |
Demek istediğim Bu içki kafayı tamamen boşaltır. Bir yudum bile içersen, geçirdiğin günü unutursun. | Open Subtitles | المغرى هو أن هذا المشروب هو المدمر الأقوى للعقل، جرعة واحدة منه تنسيك ما حدث لآخر يوم ستقضيه بحياتك |
Ya bu içkiyi içersin ya da dişlerini ağzına dökerim senin, tamam mı? | Open Subtitles | اشرب هذا المشروب او انا سوف اقبض على اسنانك و احذفهم فى حلقك,حسن؟ |
Sana bu içkiyi getirdim. Bana bir gülücük borcun yok mu sence? | Open Subtitles | جلبتً لكِ هذا المشروب ، الستِ تشعرين بأنكِ تدينين لي بأبتسامة ؟ |
Bu da... bu da 34 tatlı kaşığı şeker demek... bu içeceğin içindek miktar. | Open Subtitles | ويساوي يساوي 34 ملعقه من السكر في هذا المشروب |
Bunu oradaki amcaya götür. Hadi bakalım, göreyim seni. | Open Subtitles | قدِّم هذا المشروب إلى ذلك الشخص هيَّا اذهب |
Bu içki Alderaan'da icat edildi Tatooine'de değil ve bu pek bilinmeyen bir gerçek. | Open Subtitles | أن هذا المشروب نشأ في الألدوران وليس التاتوين وانها حقيقة معروفة نوعا ما. |
Hey, Bu içki çok lezzetli... ve balgamımı yok etti. | Open Subtitles | هذا المشروب لذيذ، وأشعر بتحسّن في حلقي. |
- Bu içki çok baharatlı! | Open Subtitles | هذا المشروب حارّ جداً |
Bu içki adını Charo'dan almış. | Open Subtitles | هذا المشروب سمي تيمناً بشارو . |
Bu içki senin mi yoksa benim mi? | Open Subtitles | هل هذا المشروب لي او لك؟ |
Kevin, Bu içki iyi çıkacak mı? | Open Subtitles | هل سيصبح هذا المشروب أفضل يا (كيفن)؟ |
Son görüşmemizden beri bu içkiyi bekliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أنتظر هذا المشروب منذ آخر مقابله |
Aslında bu içkiyi sana getiriyordum. Neden? | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف، في الواقع كنت سأجلب هذا المشروب إليكِ. |
Sende kalsın çünkü ben bu içkiyi bitirmeden imzalayacaksın. | Open Subtitles | إحتفظ به، لأنّك ستوقّعه قبل أن أنتهي من هذا المشروب |
bu içkiyi içmeyi bitirdiğimde seninle de işimi bitireceğim. | Open Subtitles | حينما أنتهي من هذا المشروب سوف ينتهي الكلام معك |
Şuradaki beyefendi size bu içkiyi ısmarlamak istiyor. | Open Subtitles | ذاك الرجل يرغب بدفع ثمن هذا المشروب لكِ |
bu içkiyi yanımda ol diye ısmarlıyorum. | Open Subtitles | سوف اشترى هذا المشروب بالتالى كن بصفي |
Thief'in baş hukuk müşaviri olarak, ...bu içeceğin marketlere nasıl geldiğini söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | بصفتك المستشار القانوني لشركة (ثيف) أيمكنك إخبارنا كيف نزل هذا المشروب إلى الأسواق؟ |
Bunu oradaki amcaya götür. Hadi bakalım, göreyim seni. | Open Subtitles | قدِّم هذا المشروب إلى ذلك الشخص هيَّا اذهب |