"هذا المعروف" - Translation from Arabic to Turkish

• bu iyiliği
• bir iyilik
• bu iyiliğini
• karşılık
• el koyarak
• Bu iyiliğe

Büyük payı sana vermemiş miydim? Haydi, bana bu iyiliği yap.
ألم اعطيك النصيب الاكبر إسدى لى هذا المعروف

Ve bana göre, sen karım olarak kalarak bana bu iyiliği yapmalısın.
اذا, كزوجة, يجب ان تصنعي لي هذا المعروف.

Enişte, senden bu iyiliği istiyorum.
لذا يا زوج أختي أنا أطلب منك هذا المعروف

Bana bir iyilik yapın. Çinliler'den borç almayın, tamam mı?
افعل لي هذا المعروف ، لامزيد من الاقتراض من الصينيين ، حسناً ؟

Ama çoğunu sen almadın mı? Hadi Bobby dostum, yap bir iyilik.
ألم اعطيك النصيب الاكبر إسدى لى هذا المعروف

Teşekkürler, bu iyiliğini asla unutmayacağım.
شكرآ , شكرآ , انا لن انسي هذا المعروف

senden bu iyiliği istemezdim.
. لو كنا بالولايات المتحدة , ما كنت طلبت منك مثل هذا المعروف

Bana bu iyiliği yaparsan sana borçlu olacağım.
اذن تعتقدين بصنيعك هذا المعروف لي انني سادين لك بشئ ما

Çünkü bana her zaman ödeme yapıyordu bu iyiliği ona yapmam için.
لأنه كان... لأنه كان دائما يدفع لي لأؤدي هذا المعروف له

Benim için bu iyiliği yapar mısın?
هليمكنكان تصنعلى, هذا المعروف الصغير ؟

Genç adam! Bize bu iyiliği yap!
سيدي الشاب إصنع لنا هذا المعروف

Bu yüzden gelme. Bana bu iyiliği yap.
لذا لا تأتي، أطلب منكِ هذا المعروف.

Onlara bu iyiliği yapamam.
.لا أستطيع أن أسدي لهم هذا المعروف

Bana bu iyiliği yap lütfen?
أسدي لي هذا المعروف فحسب, أرجوكِ

Sizden bir iyilik istiyorum. Ehliyetini kontrol edebilirsiniz.
انا اريد هذا المعروف لقد فحصت اسمه و تصاريحه.

Bence onu boşverip, bana bir iyilik yapmanızın zamanı.
حسناً، اعتقد أنه الوقت الذي يجب أن تنساه فيه,ان تقدم لي أنا هذا المعروف

Evet. Ağabeyimle kavgalı olduğumuz için, Rok abimden bir iyilik istemiştim.
نعم، لقد تشاجرت مع أخي، لذا طلبت من روك أوبا هذا المعروف.

Artık yapmak istediğim şey bu iyiliğini ödemek.
"الآن لا أودّ إلّا ردّ هذا المعروف"

Düşündüm de buna bir karşılık vermeliyim.
وكنت أفكر ربما ينبغي ان اعيد هذا المعروف

Ben de hayvanlarından birine el koyarak karşılık verdim.
والآن أرد له هذا المعروف بأخذ حيواناته الأليفة

Tanrı kulağıma hiç konuşmadı. Bu iyiliğe mazhar kimseyi de tanımıyorum.
الله لم يحدثني في أذني ولا أذكر شخص فعل معه هذا المعروف