"هذا المكانِ" - Translation from Arabic to Turkish

• Burayı
• Bu yer
• Bu yeri
• Burası çok
• Şuraya
• buranın
• - Burası
• Bu yerde
• Bu yerin
• Böyle bir yerde

Burayı buldum ve terkedilmiş sandım.
أنا وَجدتُ هذا المكانِ و إعتقدتُ بانة مهجور لذا أنا فقط

Burayı ilk gördüğüm anı hatırlıyorum.
أَتذكّرُ المرة الأولى التي رَأيتُ فيها هذا المكانِ

Bu yer kolay bir yer değil, biliyorsun.
أتَعْرف هذا المكانِ لَيسَ سهلاً العيش فيه

Ayrıldığımızdan beri kimseyle karşılaşmadım. Bu yer çok büyük!
هذا المكانِ كبير ، لم استطع ان اجد اي واحد منهم

Çok ciddi bir polis işidir. Şimdi Bu yeri kontrol ederken beni izlemeni istiyorum.
فقط راقبنى وانا اعالج اعمالى ودورية هذا المكانِ

Burası çok para eder gibi görünüyor değil mi?
الآن، هذا المكانِ بالتأكيد يحتاج الى ،الكثير من المال أليس كذلك؟

İşimi yaparken beni seyret ve Burayı kontrol et.
فقط راقبنى وانا اعالج اعمالى ودورية هذا المكانِ

Burayı bir daha göreceğimi sanmıyordum.
الله، أنا لَمْ أُفكّرْ أنا أَرى هذا المكانِ أبداً ثانيةً.

Eğer zorunda kalırsak Burayı parlatmayı düşünüyorum.
أُريد ان أكون قادر على إضاءة هذا المكانِ.

Bu kadınlar Burayı parçalayacak .
هؤلاء النِساءِ سَيُمزّقنَ هذا المكانِ على حِدة.

Burayı biraz daha gey hâle getirmemiz gerek.
نحن يَجِبُ أَنْ نَجْعلَ هذا المكانِ أكثر مرحاً.

Bu yer muhteşem.
النجاح الباهر. هذا المكانِ مُدهِشُ.

Hafta sonu gezisinde buraya gelen nadir kızlardan ayrı olarak Bu yer bir sucuk fabrikası.
ما عدا فتاة المناسبات... التي تأتي هنا في سفرةِ عطلة نهاية الإسبوعَ... هذا المكانِ مصنع سجقِ.

Bu yer çok lüks. Saçlarım çok sıkı.
هذا المكانِ مُبهرجُ جداً، شَعري ضيّقُ جداً...

Julia, Bu yer yeni bir başlangıç.
جوليا، هذا المكانِ بداية جديدة.

Şimdi tüm potansiyelinle Bu yeri idare edebilirsin.
الآن أنت يُمْكِنُك أَنْ تُديرَ هذا المكانِ بكل إمكانيتِكَ الكاملةِ.

Bu yeri neden boyamadıgını öğrenmek istiyorum.
أُريدُ أن أعرف لماذا لنْ تدهن هذا المكانِ.

- İyi de Burası çok büyük. Her yerde olabilir.
لكن هذا المكانِ ضخمُ يُمكنُ أَنْ يَكُونَ بأي مكان

Şuraya yazıyorum, Çaylak, eğer bunu becerebilirsem, Bu yeri yok etmek için geri geleceğim.
وتذكّر كلماتي، مستجد، إذا أنا أبداً أَسْحبُه، أنا سَأكُونُ خلفي هنا لتَحْطيم هذا المكانِ.

buranın açıldığı ilk günden bu yana bu kadar zorlanmamıştım.
أنا لَمْ آخذْ على بشدّة منذ أن بَدأتُ بإدارة هذا المكانِ.

- Burası heycan verici, Bay. Clifton.
هذا المكانِ مُدهِشُ، سّيد كليفتون.

Bu yerde kadınlarla erkekler aynı tuvaleti kullanıyormuş.
إستعمال الرجالَ والنِساءَ نفس الحمّامِ في هذا المكانِ.

Bu yerin ciddi potansiyeli var.
هذا المكانِ لَهُ بَعْض الإمكانيةِ الجدّيةِ.

Böyle bir yerde 14 saat bir fincan kahve bile olmadan...
14 ساعة في هذا المكانِ حتى بدون كأس القهوةِ،