Bu senin hayrına, çünkü kıçına tekmeyi yemene o kadar az kalmıştı ki... | Open Subtitles | على كلٍ .. هذا شيءٌ جيد لأنك لا تعلم كم أنت على مقربة |
Bu bir ilk. | Open Subtitles | حسنٌ, هذا شيءٌ جديد أن أكون مَيْمَنَتُك ومَيْسَرَتُك |
Sen oradayken üzerinde durmamız gereken bir şey Bu. | Open Subtitles | هذا شيءٌ يمكننا العمل عليه بفترة مكوثك هناك |
Seni düğüne davet etmiş olması kötü bir şey mi? | Open Subtitles | وهل هذا شيءٌ سيء ، أنها دعتك إلى حفلة زفاف ؟ |
Böyleleri kafalarına bir şey koydu mu başarana kadar işin peşini bırakmazlar. | Open Subtitles | رجل مثل هذا شيءٌ ما يؤثر عليه بشكل عميق هو لن يدع الأمر حتى يُنحت خارجاً |
Bütün kızların babalarıyla aralarında sırları olur. Bu normal bir şey. | Open Subtitles | كل الفتيات لديهن أسرار مع آبائهن هذا شيءٌ طبيعي |
Bu ironi. Ona inanan sadece ben varım değil mi? | Open Subtitles | هذا شيءٌ مُثير للسخرية، يبدو أنّي الوحيد الذي يؤمن بهِ، أليس كذلك؟ |
Bu sadece benim yapabileceğim çok özel bir şey. | Open Subtitles | هذا شيءٌ مميّزٌ أستطيعُ أنا فقط أن أفعله. |
Resmen annelik yapmak olacak Bu. Daha önce hiç yapmadığım bir şeyi nasıl başarırım? | Open Subtitles | هذا شيءٌ أبويٌّ حقيقيّ كيف أكون والدته و أنا لمْ أكن كذلك قطّ؟ |
Mutlu olma şansın var. Bu kraliçenin asla sahip olamayacağı bir şey... | Open Subtitles | أمامكِ فرصة للسعادة و هذا شيءٌ لن تحظى به الملكة أبداً |
Bu benim yeni olayım. Ruh halimi yüksek proteinli yaşam tarzımla yönetiyorum. | Open Subtitles | هذا شيءٌ جديد لي، أسيطر على مزاجي من خلال عيش نمط حياة عالي البروتين |
- Hayalet Bu herif. | Open Subtitles | هذا شيءٌ جديد, البرنامج الذي يستخدمه آمنٌ جداً. |
Normalde olumsuz şeyler söylerken çok kelime kullanırım ve Bu hayatta söyleyeceğim en olumlu şey olacağı için basit tutacağım. | Open Subtitles | وبالعادةِ أستخدم الكثير من الكلمات عندما أقول شيئًا سلبيًّا، لذا بينما أن هذا شيءٌ إيجابي |
Bu iyi bir şey çünkü arama emriniz olmadan müvekkilimin evine girmenizin tek gerekçesi Bu, değil mi? | Open Subtitles | هذا شيءٌ جيد، لأن هذا الصراخ هو مبررك الوحيد لدخول منزل موكلي بدون مذكرة، أليس هذا صحيحاً ؟ |
Bu mal çok iyi, gerçekten çok iyi. | Open Subtitles | هذا.. هذا عظيم، أتعرف ذلك؟ هذا شيءٌ عظيمٌ جدا. |
Bak çocuk. Bu gerçekten yapmam gereken birşey. | Open Subtitles | انظري، يا طفلتي هذا شيءٌ احتاج حقّاً إلى فعله |
Bu bir profesörün söyleyeceği şey mi? | Open Subtitles | آيغو، هل هذا شيءٌ ينبغي للبروفيسور قوله؟ |
Senin şu berbat depresif takıntını attığın zaman öğreneceğin bir şey işte. | Open Subtitles | هذا شيءٌ ستتعلّمه بمجرّد تخلّصكَ من الكآبة الرهيبة التي تُثقل كاهلكَ. |