Her zaman tonere ihtiyaçları olmadığını söylerler. sorun değil. | Open Subtitles | وستعمل كانوا دائما اقول لكم أنها لا تحتاج الحبر، ولكن هذا على ما يرام. |
Eğer giriş yapmazsan, onun yerini değiştirirler, ama bu sorun değil. | Open Subtitles | لا تحقق في، فإنها نقله، ولكن هذا على ما يرام. |
Ardından birisini daha öldürmek zorundasın ama sorun değil. | Open Subtitles | ثم سيكون لديك لقتل آخر، ولكن هذا على ما يرام. |
Önemli değil. | Open Subtitles | هذا على ما يرام ، فعلاً. |
Önemli değil. | Open Subtitles | هذا على ما يرام ، فعلاً |
-Hayır, Önemli değil. | Open Subtitles | لا، هذا على ما يرام. |
Senin aptal olduğunu biliyor ama bu sorun değil, sen şirin bir doktorsun. | Open Subtitles | أقصد يعرف أنك أحمق لكن هذا على ما يرام لأنك الطبيب المحبوب |
- Hayır, sorun değil. - Hayır, öyle. | Open Subtitles | لا ، هذا على ما يرام - لا ، لكنه ليس كذلك - |
sorun değil ama. Hiç değil. Zararı yok. | Open Subtitles | ولكن هذا على ما يرام, حسنا هذا رائع |
Hayır, hayır, sorun değil... bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama... çünkü Nick'in hayatında olması benim için zordu tabi... ama alışıyorum. | Open Subtitles | N-ن-لا، هذا على ما يرام. أنا، اه، لا أصدق حقا أنا أقول ذلك، cecause |
- Tamam, sorun değil. Oraya git. | Open Subtitles | أجل هذا على ما يرام إذهبي هناك |
Oh sorun değil. | Open Subtitles | هذا على ما يرام. |
sorun değil. | Open Subtitles | هذا على ما يرام |
Önemli değil hayatım. | Open Subtitles | هذا على ما يرام يا عزيزي |
Önemli değil. | Open Subtitles | هذا على ما يرام. |
Önemli değil. | Open Subtitles | هذا على ما يرام. |
Ama Önemli değil. | Open Subtitles | ولكن هذا على ما يرام. |
- Hayır Önemli değil. | Open Subtitles | - لا، هذا على ما يرام. |