"هذا لا يهمني" - Translation from Arabic to Turkish

• Umurumda değil
• bile değil
• fark etmez

lvy, hiçbiri Umurumda değil. Ne yaptığın Umurumda değil.
أيفي ، لا يهمني أي شيء من هذا لا يهمني ماذا تفعلين

-Bana daha çok tadına bakıyor gibi geldi. -Kendi bildiğini oku peki, Umurumda değil.
يبدو وكانه كان يتذوقه هذا هو طبعك، لابأس، هذا لا يهمني

Bana daha çok onun tadına bakıyor gibi göründü. Ne düşünmek istersen düşün. Umurumda değil.
يبدو وكانه كان يتذوقه هذا هو طبعك، لابأس، هذا لا يهمني

Jonathan umurumda bile değil Onu geri getirmelisin.
"جونثان"، هذا لا يهمني افعل ما شئت لإعادته.

Oh, seninle olduğum sürece umurumda bile değil.
أوه , هذا لا يهمني ما دمت معك

Beş, yedi fark etmez.
الساعة الخامسة، أو السابعة. هذا لا يهمني

Söyle ya da söyleme. Benim için fark etmez.
تغني أو لا هذا لا يهمني

Ne kadar zaman alacağı, ne kadar yalvaracağı Umurumda değil.
لا يهمني الوقت الذي سيستغرقه هذا لا يهمني كمية اعتذاره لي إنه مجرد تافه ميت

- Özür dilemeye geldim. - Umurumda değil.
تمهلي, لقد جأت للإعتذار هذا لا يهمني

Ve başına her ne geldiyse üzgünüm, ama Umurumda değil.
و يؤسفني ما حدث له لكن هذا لا يهمني

Viski banyosu yapsa bile Umurumda değil.
يمكنه أن يستحم بالكحول، هذا لا يهمني.

Ama açıkçası azizim, Umurumda değil.
حقيقة يا عزيزي هذا لا يهمني حتى قليلاً

Umurumda değil, o kaltayı sevmiyorum.
هذا لا يهمني فأنا لا أحب هذه السافلة

Umurumda değil.
تعرف هذا لا يهمني

Ama Umurumda değil. Ben, benim.
و لكن هذا لا يهمني أنا هي أنا

Evet, benim de pipimde bile değil.
أجل، أتعلم أمراً؟ تباً هذا لا يهمني!

Tüm saygımla Vern, umurumda bile değil.
مع كُل احترامي يا (فيرن)، هذا لا يهمني

Benim için fark etmez.
هذا لا يهمني