Ailem için, senin için, Christopher için yapmaya çalıştığım şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول فعله ، من أجلك و من أجل كريستوف |
Aşk diye bir şey yok! Size söylemeye çalıştığım şey bu çocuklar. | Open Subtitles | الحب ليس موجوداً, هذا ما أحاول قوله لكم يارفاق |
Size anlatmaya çalıştığım da bu. Virüs yaptı. Bakın, bu bir YZ... bir yapay zeka. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إفهامكم إيّاه القاتل هو الفيروس |
Yapmaya çalıştığım da bu. | Open Subtitles | لقد تجاوزته و يجب ان تفعلي ذلك انت أيضا حسنا,هذا ما أحاول فعله |
Şovumda göstermeye çalıştığım şey de bu. Her yerde iyi insanlar var. Her şeyin mahvedilmesi için bir kişi yeterli. | TED | هذا ما أحاول اظهاره في عرضي. هناك أناس طيبون في كل مكان. و يستحقّ الأمر شخصا واحدا ليفسد كلّ شىء. |
- Palavra bunlar! - Ben de onu diyorum, bu onun tabutu! | Open Subtitles | ـ هذا سريرة ـ هذا ما أحاول إيصاله لك,هذا سريرة |
Sana söylemeye çalıştığım şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول ان أخبرك إياه |
Size söylemeye çalıştığım şey bu çocuklar. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخباركم به أنا لا أتحامل على الحب |
Evet, ama ne için hazırlanıyordum, öğrenmeye çalıştığım şey bu. | Open Subtitles | أجل، لكن مستعدًا لأجل ماذا، هذا ما أحاول معرفته. |
Danışma toplantılarımla, benim de yapmaya çalıştığım şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول فعله بجلسات المشورة |
Henry, benimde yapmaya çalıştığım şey bu. | Open Subtitles | هنري, هذا ما أحاول أنا فعله أيضاً |
Sen yetersin. Söylemeye çalıştığım şey bu. | Open Subtitles | أنتِ تفين بالغرض, هذا ما أحاول قوله. |
Her gün görmüyorsun, söylemeye çalıştığım şey bu. Sağ? | Open Subtitles | لا نراه يومياً هذا ما أحاول قوله. |
Öğrenmeye çalıştığım da bu Bayan Norcut. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إكتشافه يا سيدة نوركات |
Öğrenmeye çalıştığım da bu Bayan Norcut. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إكتشافه يا سيدة نوركات |
Ama sana anlatmaya çalıştığım da bu zaten. | Open Subtitles | ولكن هذا ما أحاول ان اجعلك تفعليه |
Sevgilisi vardı, anlatmaya çalıştığım da bu. | Open Subtitles | كان لديها حبيب. هذا ما أحاول أخبارك به |
Sevgilisi vardı, anlatmaya çalıştığım da bu. | Open Subtitles | كان لديها حبيب. هذا ما أحاول أخبارك به |
Yapmaya çalıştığım şey de bu. Hareket etmek, kan pompalanmasını devam ettirmek. | Open Subtitles | هذا ما أحاول فعله، متابعة التحرك |
Sana anlatmaya çalıştığım şey de bu. Tam başımın üzerinden geçti. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به لقدعبرمن فوقرأسي! |
Sana söylemeye çalıştığım şey de bu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول أن أقوله لكِ |
Ben de onu söylüyordum. Düşmesini bilmiyorsun. Tut. | Open Subtitles | هذا ما أحاول أخبارة بة مشكلتك أنك لا تعرف كيف تسقط بطريقة صحيحة |
Mick'e anlatmaya çalıştığım şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول شرحه لـ(ميك) |