Bu gerçekten çok stresli bir durum... kendimi korkunç bir suçlamanın içinde buluyorum. | Open Subtitles | من الواضح ان هذا موقف شديد التوتر ان أجد نفسي متهمة بجريمة شنيعة |
Her ne kadar garip bir durum olsa da dostluk ve paylaşım anları da vardır ya da herneyse. | Open Subtitles | و بالرغم من أن هذا موقف غريب و لكن هناك لحظات من الصداقة و لحظات من المشاركة وما إلى ذلك |
Hayır, oraya geri dönemem. Jerry, çok tuhaf bir durum. | Open Subtitles | كلا، لا أستطيع العودة إلى هناك، هذا موقف معقّد |
Bu zor bir durum ve siz sadece işinizi yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أعرف أن هذا موقف صعب وأنت فقط تقوموا بعملكم |
Evet, efendim, sanırım güç kullanıldı, fakat eminim size bunun oldukça hassas bir durum olduğunu hatırlatmama gerek yoktur. | Open Subtitles | نعم سيدي، أعتقد أن القوة قد استخدمت، ولكني متأكد أنه لاداعي أن أذكرك أن هذا موقف عصيب للغاية |
Bu zor bir durum ve siz sadece işinizi yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أعرف أن هذا موقف صعب وأنت فقط تقوموا بعملكم |
Bu çok uygunsuz bir durum olur ve gerçekten... | Open Subtitles | كان هذا موقف عصيب بالنسبة لنا جميعاً وانا حقاً لا أريد ان اطيل الامر |
Alınma ama. Bu sadece benim için çok zor bir durum. | Open Subtitles | لا أقصد الإهانة، إن هذا موقف سيئ للغاية بالنسبة لى |
Ama bu çok ciddi bir durum. Anlayacağınıza eminim. | Open Subtitles | ولكن هذا موقف خطير وأنا واثق بأنك متفهمة. |
Bu çok karmaşık bir durum, ve elimizden gelen her şeyi yaptığımıza inanmalısınız. | Open Subtitles | , هذا موقف صعب للغاية , يمكنني أن أؤكد لكم أننا نفعل كل ما بوسعنا |
Bu yüksek öncelikli bir durum. Tam Ulusal Güvenlik yetkim var. | Open Subtitles | هذا موقف ذو أولوية قصوى أنا لديّ تفويض كامل من وكالة الأمن القومي |
Ben kadına bakmadım ki. Ayrıca hayatının gözünün önünden geçmesi çok stresli bir durum. | Open Subtitles | وثانياً أن هذا موقف عصبي للغاية بأن أرى حياتي تنقضي أما عيني قبل ان ينقضي هذا |
Dinle, bu cidden sikik bir durum. Ama benim ikimiz için de karlı bir fikrim var. | Open Subtitles | هذا موقف سئ لكن قد يكون لدي عمل مربح لكلينا |
Bu durumun çok özel bir durum olduğunu anlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | ...ويجب علينا أن نفهم أن هذا موقف فريد من نوعه |
Evet, yıl ortasında 2. sınıfa tekrar göndermek oldukça nadir bir durum. | Open Subtitles | أجل، هذا موقف نادر جداً. طفلُ تم إحضاره ليُعيد الصفّ الثاني. |
Zor bir durum olduğunu biliyorum ancak size bazı sorular sormak zorundayım. | Open Subtitles | أعلم بأن هذا موقف صعب ولكن علي أن .أسألك بعض الأسئلة |
- Hadi ama Reggie, kapıyı aç. - Bu çok komik bir durum. | Open Subtitles | هيا , أفتحى الباب هذا موقف محرج |
-Bu çok karışık bir durum. -Senin için açayım o zaman! | Open Subtitles | إن هذا موقف معقد جداً دعني أبسطه لك |