Bunun, burada kalmasında bir sakınca var mı, Ruby? | Open Subtitles | هل تمانعين ترك هذا هنا يا روبى؟ |
Trish, onun oraya çıkıp benim çıkamadığımı yüzüme vurmak için Bunu buraya bıraktı! | Open Subtitles | تريش تركت هذا هنا لصفع بوجهي أنها وصلت للقمة و أنا لن أفعل أبداً |
Aslında bunları bira veya Buradaki küçük dostumla deviririm. | Open Subtitles | في الحقيقة أخلطها مع البيره أو مع هذا هنا |
Burası morg değil mi? | Open Subtitles | هذا هنا في المركزِ، ذلك مستودعُ الجثث، حقّ؟ |
Neyse, bu buraya yaşlılar, siyahiler ve gayler. | Open Subtitles | على أية حال هذا هنا هم كبار في السن سود البشرة ، وشواذ ، |
Bunu şuraya sokuşturalım ki kilitlenmiş gibi görünsün ama kapıyı dışarıdan açabileyim. | Open Subtitles | سنحشو هذا هنا , هكذا و سيبدو مغلقاً لكنه سيظل مفتوحاً من الخارج |
Ben diyorum ki, bunun... burada olmasına izin vermeyelim. | Open Subtitles | لم يكن جيداً - لذا دعونا- نمنع حدوث هذا هنا |
Ve Bunun burada olduğunun farkındasın. | Open Subtitles | اذا نضع هذا هنا ويصبح لدينا... هناك تماما |
Amy, Bunun burada ne işi var? | Open Subtitles | ايمي ، لمَ هذا هنا ؟ |
Belki de Tanrı veya baban Bunu buraya yeni bir başlangıç yapmamız için koymuştur. | Open Subtitles | ربماالله.. أووالدكِ.. وضعوا هذا هنا من أجلنا. |
"Üzerinizdekileri çıkarın, eşyalarınızı buraya bırakın, Bunu buraya, şunu oraya gibi." | Open Subtitles | تجرد من ملابسك ! احزم أغراضك هنا هذا هنا ، وذلك هناك |
Bunu buraya sokamazsınız. | Open Subtitles | أنا آسف، لا يمكنك أن تبقي هذا هنا |
Hadi Buradaki gümrüğü aştık diyelim, peki ABD'yi nasıl halledeceğiz? | Open Subtitles | حتى لو فعلت هذا هنا ، ماذا عن امريكا ؟ |
...susturuculu bir silah arıyorlar,.. ...tıpkı Buradaki gibi. | Open Subtitles | وهم يبحثون عن مسدس مع كاتم صوت يشبه تمامًا هذا هنا |
- Burası çocukların yeri. - Bu adamı buraya getirmemeliydin. | Open Subtitles | هذا المكان لنا وليس من المفروض احضار هذا هنا |
"bu buraya. Şu oraya. Göt deliğini böyle sileceksin. " | Open Subtitles | " هذا هنا, وهذا هناك وهكذا كيف تمسحين مؤخرتكِ ؟ " |
Bunu şuraya koyalım. | Open Subtitles | هذا ما سنفعل , أنا فقط سأضع هذا هنا |
- Burada üç diyor. - Birini kaybettik. | Open Subtitles | هذا هنا يقول ثلاثة لقد فقدنا واحداً |
burada bu yürümez. Salak politikacıları buna karşı çıkarlar. | Open Subtitles | لن يفلح هذا هنا فالسياسيون لن يصوّتوا على ذلك |
Şimdi, Bu burada, genetik test, fiziksel gözlem, bu Mt. Hebron Lisesi. | Open Subtitles | هذا هنا يمثّل اختبارات جينية مراقبة فيزيائية... |
# Evet evet sanırım burayı seveceğim # # Evet evet sanırım burayı seveceğim # # Evet evet sanırım burayı seveceğim # | Open Subtitles | ـ أجل، أجل، أظن سأحب هذا هنا ـ أجل، أجل، أظن سأحب هذا هنا |
Derdin ne bilmiyorum ama, biz burada böyle çalışmayız. | Open Subtitles | لا اعلم ماذا تتعاطى ولكننا لا نفعل هذا هنا. |
Sanırım bana bunu burada söylemen kötü bir jest oldu. | Open Subtitles | من باب المباردة, أعتقد إخباري هذا هنا شيء غير طيب |