VHS bandından elde edebildikleri tek şey bu mu? | Open Subtitles | هذا هو كل ما استطاعوا استعادته من شريط الفيديو |
Saklamaya çalıştığı tek şey bu olmayabilir. | Open Subtitles | لأخفاء الدليل تعرف، قد لا يكون هذا هو كل ما يحاول اخفائه |
Sizin için ben buyum. Hakkımda bildiğiniz tek şey bu. | Open Subtitles | هذا هو ما أنا أكون بالنسبة لك هذا هو كل ما تعرفه عني |
Senin vaaz vermeni bekliyorlar. Hepsi bu kadar basit. | Open Subtitles | أنهم يتوقعون منك القيام بالوعظ هذا هو كل ما في الامر. |
30 doları var Üstünde olan bu, Michael. | Open Subtitles | لديه حوالى ثلاثين دولار هذا هو كل ما معه يا مايكل |
Onun nazik ifadesini hatırlıyorum... ve geriye kalan sadece bunlar. | Open Subtitles | لا زلت أتذكر سيمات وجهه الغضة و كان هذا هو كل ما تبقى |
düzenli olarak birinci oluyor. Şimdi, sadece bu alanlarda iyi olduklarını biliyoruz çünkü halihazırda bu konularda değerlendiriliyorlar. | TED | في الرياضيات والعلوم والقراءة. اﻵن، إننا نعرف ما يجيدونه فقط لأن هذا هو كل ما يجري اختباره حاليا. |
Bir aya kadar da yolu var. İhtiyacımız olan da bu. | Open Subtitles | ممكن أن تستمر لشهر هذا هو كل ما نحتاج اليه |
Annenin eşyalarından kalan tek şey bu Pelle. | Open Subtitles | هذا هو كل ما تبقى لنا من متعلقات أمك. |
-Sahip olduğum tek şey bu. -Hadi, dışarı çıkalım. | Open Subtitles | إن هذا هو كل ما لدى - هيا بنا نخرج من هنا - |
Onunla ilgili hatırlamam gereken tek şey bu. | Open Subtitles | هذا هو كل ما تحتاج إلى تذكر لها من قبل. |
Bildiğim tek şey bu. Kanımda var. | Open Subtitles | هذا هو كل ما أعرفه هذا ما يجري في عروقي |
Yiyebileceğin tek şey bu çünkü. | Open Subtitles | لان هذا هو كل ما سوف تحصل عليه |
İkiniz de iyi olun da, önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | كلتا الحالتين أمر جيد هذا هو كل ما يهم |
Eğer senin yerinde ben olsaydım ve bana inansaydın benim için önemli olan tek şey bu olmuş olurdu. | Open Subtitles | لو كنت أنا بمكانك يا "غس" وأنت صدقتني لكان هذا هو كل ما يهم |
- Üzgünüm, ama Fransızcamın Hepsi bu kadar. | Open Subtitles | -انا اسف , لكن هذا هو كل ما اعرفه من الفرنسيه -هذا شئ جيد |
Konuşulacakların Hepsi bu kadar mı? | Open Subtitles | إذا كان هذا هو كل ما يمكن أن يقال الآن؟ |
- Hepsi bu kadar mı, efendim? | Open Subtitles | هل هذا هو كل ما تريدينه يا سيدتي؟ |
Cebimde olan bu.Lütfen. | Open Subtitles | هذا هو كل ما أملكه في محفظتي، إتفقنا؟ أرجوك. هل يمكنني الوثوق بك؟ |
- Benim için önemli olan bu. | Open Subtitles | هذا هو كل ما اهتممت به انت محق |
bunlar... laboratuardan ihtiyacımız olan her şeyi aldık değil mi? | Open Subtitles | هذا هو كل ما نحتاجه من المختبر، أليس كذلك؟ |
Bak dostum, şimdilik yapabileceğim sadece bu. | Open Subtitles | انظروا، بال. هذا هو كل ما يمكنني القيام به بالنسبة لك الآن. |
Hayır Mac onları doğru olarak istiyor önemli olan da bu. | Open Subtitles | لا، ماك يريد لهم الحق، هذا هو كل ما يهم. |