Ayrıca, Bu sırları tutmak korkunç bir sorumluluk. | Open Subtitles | مع ذلك,الحفاظ على هذه الأسرار مسؤلية رائعة |
Bu sırları satabileceğimiz bağlantıların isimlerini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أسماء المشترين، يمكننا بيع هذه الأسرار أيضًا |
Bu sırrın ne kadar derinlere gittiğini bir bilseniz, şaşkınlıktan küçük dilinizi yutardınız. | Open Subtitles | أنت قد تفاجأ أكثر عندما تعلم كيف تذهب هذه الأسرار الصغيرة القذرة |
Ama hayatı gerçekten yaşayabilmek için o sırları açığa çıkarmamız gerekir. | Open Subtitles | لكن ربما علينا أن نكشف هذه الأسرار من أجل أن نعيش حقاً |
O sırlardan birinin başka ölümlere neden olmamasını umuyorum. | Open Subtitles | أأمل أن يكون لمعرفة أحد هذه الأسرار الاّ تتسبب في قتل شخص أخر |
Bundan ötürü saklı kalması gereken sırlardan bir tanesinin yanlış zamanda yanlış yerde ortaya çıkması kadar rahatsız edici bir durum olamaz. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} لهذا لا يوجد شيء مقلق بقدر رؤية هذه الأسرار تظهر في المكان الخطأ {\cH318BCB\3cH2A2AAB} وفي الوقت الخطأ. |
Doktor gittikten sonra, ...uzun süredir saklı tuttuğum bu sır hakkında, ...düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بعد رحيل هذه الطبيبه، بدأتُ التفكير بكل هذه الأسرار التي كتمتُها، لهذه المُدة. |
Yani, ister güvenlik ister araştırma ve kurtarma veya sağlıkla ilgilenin tabiatın tasarımlarını korumamız gerekiyor, yoksa bu sırlar sonsuza dek kaybedilecek. | TED | هذا، سواء أنت تهتم بالأمن، البحث والإنقاذ أو الصحة فعلينا الحفاظ على تصاميم الطبيعة وإلا ستضيع هذه الأسرار للأبد. |
Belki de bütün Bu sırları bilmem yanlıştır. | Open Subtitles | ربما من الخطاء أن أحتفظ بكل هذه الأسرار |
Bu sırları sadece iki kişi biliyordu: | Open Subtitles | شخصان فقط كانا يعرفان عن هذه الأسرار: |
Bu sırları anlatmak için henüz hazır değilsin? | Open Subtitles | أنت غير مستعد لإخباري عن هذه الأسرار ؟ |
Yani, Orion'ı bulabilirsek o zaman belki Bu sırları kafamdan atabilir ve eski hayatıma dönebilirim. | Open Subtitles | (أقصد ، أذا كان بإمكانها إيجاد (أورايون ربما بإمكانى اخراج هذه الأسرار من رأسى و أعود لحياتى السابقة |
Bu sırrın ne kadar derinlere gittiğini bir bilseniz, şaşkınlıktan küçük dilinizi yutardınız. | Open Subtitles | أنت قد تفاجأ أكثر عندما تعلم كيف تذهب هذه الأسرار الصغيرة القذرة |
Neden o sırları Pamela'ya versin ki? | Open Subtitles | فلماذا لم يعطي هذه الأسرار إلي لباميلا؟ |
o sırları öğrendim mi? Hayır. | Open Subtitles | هل لدي هذه الأسرار الآن؟ |
O sırlardan birinin başka ölümlere neden olmamasını umuyorum. | Open Subtitles | أأمل أن يكون لمعرفة أحد هذه الأسرار الاّ تتسبب في قتل شخص أخر |
Nicole ise bildiği sırlardan bir tanesini Meddie'ye şantaj yapmak için kullanıyordu. | Open Subtitles | وكانت (نيكول) تستعمل إحدى هذه الأسرار لإبتزاز (مادي). |
Bu konuda sır saklıyorsa kim bilir başka neler saklıyordur. | Open Subtitles | إنْ كانت تكتم هذه الأسرار فمَنْ يعرف ما الذي تخفيه؟ |
Ama tüm bu sırlar yaşlı bir kadının bodrumunda sakladığı sırla karşılaştırılamazdı bile.. | Open Subtitles | و لكن هذه الأسرار كانت باهته بالمقارنة مع ما كانت تخفيه إمرأةٌ مسنة بثقه في سردابها |