"هذه الأغاني" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu şarkılar
• bu şarkıları
• bu şarkıların
• bir sürü şarkı

Bu şarkılar profesyoneller tarafından yazıldılar ve denetimimden geçtiler.
هذه الأغاني كُتبت بواسطة كُتّاب مُحترفين وتمّ الإشراف عليهم بواسطتي.

Tutsağın psikiyatrik değerlendirmesinde Bu şarkılar Nevrotik ve şizofrenik eğilimi gösteriyor
في التقييمِ النفسيِ السجينِ، هذه الأغاني... .تدل على الاضطراب النفسي حالة الفصام

Yeni albümüm için çalışıyorum ve bu şarkıları stüdyo dışında kimse için söylemedim daha.
لقد كنت أعمل لأصدار ألبومي الجديد ولم أعزف هذه الأغاني لأي احد من قبل بإستثناء الميكروفون.

Hidrofonlar adındaki su altı mikrofonlarını kullanarak bu şarkıları dinleyebiliriz.
يمكننا التنصت على هذه الأغاني باستخدام ميكروفونات تحت الماء تدعى الهيدروفونات.

Ben de bu şarkıların semptomlarımı nasıl hafiflettiğini merak ettim.
وأصبحتُ بذلك فضولية؛ كيف أن هذه الأغاني قد خفّفت أعراضي.

bu şarkıların her biri, bir olayı veya bir hareketi, bazen de popüler müziğin seyrini değiştiren bir ses devrimini temsil eder.
تمثل كل واحدة من هذه الأغاني مشهدًا أو حركة ما، وفي بعض الأحيان، ثورة صوتية تغير تمامًا اتجاه الموسيقى الشعبية.

Burada böyle bir sürü şarkı vardır.
هناك مثل هذه الأغاني في كل مكان حولنا هنا.

Bu şarkılar olmasa, dünya cehennemden farksız olurdu.
بدون هذه الأغاني فإن العالم سيكون جحيما!

Bu şarkılar bitmek bilmiyor ve neden daha çok Zydeco müziği yok.
هذه الأغاني تشغل دائماً، ولماذا لا يوجد مزيد من أغاني (زايديكو)؟

Bu şarkılar daha az iddialı.
.هذه الأغاني أكثرُ تواضعًا

Bu şarkılar üç gün önce Williamsburg'deki bir kulüpte aynı sırayla çalıyormuş.
هذه الأغاني قد عزفت في هذا الترتيب في نادي في (ويليامسبرغ) منذ ثلاثة أيام

- Bu şarkılar onun hakkı. - Hayır, değil.
هذه الأغاني لها - ليست لها -

Bu daha önce bizi bu şarkıları çalarken görmemiş bir sürü yeni ve genç hayranımızla tanışma törenimiz olacak.
هو الاحتفال بالكثير من المشجعين الشباب الجديد. الذي لم يسبق له مثيل لنا تلعب هذه الأغاني.

Peki bu şarkıları aslında kim yazdı ve kim bu insanlar?
! لذا من هو كاتب هذه الأغاني ومن هؤلاء الناس ؟

Bu yaz, beni kafayı yemekten kurtaran tek şey bu şarkıları yazmaktı.
هذا الصيف، الشيء الوحيد الذي أبقاني عاقلًا هو كتابة هذه الأغاني

Ama biri bu şarkıları yazmış.
"نعم، لكن، يا"كايتي شخص ما كتب هذه الأغاني

bu şarkıları yazabilmek için kıçımı yırttım.
لقد انشغلت بكتابه هذه الأغاني.

Bununla beraber halka açıklamadığım bir şey de bu şarkıların çoğunun aynı adama yazılmış olduğuydu.
ما لم أُعلن عنه، رغم ذلك، أن معظم هذه الأغاني كانت مكتوبة لنفس الشخص.

8. Yol Ordusu bu şarkıların olduğu her yere gider.
جيش المسار الثامن سيغني هذه الأغاني حيثما يذهب

- Sam, bu şarkıların hiçbirisini bilmiyorum. - Öğreneceksin.
سام أنا لا أعرف أية هذه الأغاني لا ستفعلين

Ivan bu işe çok umut bağlamıştı. Seninle birlikte bir sürü şarkı yazdı.
ايفان كان يعتمد عليك لقد كتب هذه الأغاني معك يارجل