En sevdiğim grup olduklarını söylemiyorum ama üniversitedeyken kısa bir süre hepimiz Bu şarkıya sarmıştık ve tamamen benim sayemdeydi. | Open Subtitles | اسمعوا, أنا لم أقل انهم فريقي المُفضل ولكن لفترة قصيرة ونحن في الجامعة كنا نحب هذه الأغنية, وكان هذا بفضلي |
Bir daha olmaz. Yatağa dön hemen! Bu şarkıya bayılıyorum. | Open Subtitles | ليس فتاة آخرى، عُودي إلى الفراش أنا أحب هذه الأغنية |
Kusura bakmayın çocuklar ama benimle evlenmeyi kabul etmezse Bu şarkıya devam edemem. | Open Subtitles | آسف يا رفاق ...لكن لا يمكنني فقط إكمال هذه الأغنية إلا إن تزوجتني |
Ben bunun bir parçasıyım. O şarkıyı bana yazdın. O benim şarkım! | Open Subtitles | انا جزء من هذا , فقد كتبت هذه الأغنية لى هذه اغنيتى |
Evet, destek planlarını severdi Bu şarkıdan da nefret ettiğimi biliyordu. | Open Subtitles | حسناً، إنه يُحب وضع خُططه الإحتياطية و هو يعلم أني أكره هذه الأغنية |
Tanrım Bu şarkıya bayılıyorum. | Open Subtitles | أثنان , ثلاثة يا إلهي , أني أحب هذه الأغنية |
Bu şarkıya bayılıyorum! Oynayasım geldi. İyi gidiyosun! | Open Subtitles | أحب هذه الأغنية أريد الرقص ، لنذهب أنتِ تطوين ظهركِ |
Dostum Bu şarkıya bayılırım. | Open Subtitles | آه , يا إلهي إنني أحب هذه الأغنية |
Dostum, Bu şarkıya bayılırım. | Open Subtitles | آه , يا إلهي إنني أحب هذه الأغنية |
Nihayet bildiğim bir şarkı. Ah, Bu şarkıya bayılırım. | Open Subtitles | و أخيراً , أغنية أعرفها آه , أنا أحب هذه الأغنية . |
Bu albüm olmasa Bu şarkıya sahip olamazdık. | Open Subtitles | لم نكن لنحصل على هذه الأغنية لولاه. |
İngilizce konuşan herkes O şarkıyı bilir. | Open Subtitles | كل شخص ينطق بالإنجليزية فى هذا العالم يعرف هذه الأغنية |
Çünkü, Dylan aslen O şarkıyı Peckinpah'ın James Coburn'nün oynadığı filmi için yazdı. | Open Subtitles | لأن "ديلين" كتب هذه الأغنية أصلاً من أجل فيلم "بيكينباه". مع "جايمس كوبرن". |
Sana O şarkıyı falan yazdım bunun üzerinde gerçekten çok çalıştım, sana O şarkıyı yazan bir adama vermek istemezsen ne biçim bir kız olursun? | Open Subtitles | حسناً، لأنني كتبت لكِ هذه الأغنية و أشياء أخرى و تعبت في هذا حقاً أي فتاة تكونين إن لم تصادقي الرجل الذي كتب |
- Bu şarkıdan nefret ediyorum. | Open Subtitles | واه, ياألهى, انا احب هذه الأغنية |
Neden bilmiyorum ama hep Bu şarkıdan etkilenmişimdir. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا ، ولكن... كنت دائما أميل إلى هذه الأغنية |
bu şarkıda politik otoritenin yarattığı sorunlara değiniyorlar. | Open Subtitles | في هذه الأغنية فيل كولينز يتحدث عن مشاكل إساءة استخدام السلطة |
Lütfen şu şarkıyı söyleme. | Open Subtitles | بل يوجد لعنة على رجال العائلة أرجوك لا تغنى هذه الأغنية |
bu şarkıyı sizi uyutmak için kim söylerdi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف مَن التى كانت تغنى لك هذه الأغنية قبل النوم؟ |
Sence O şarkı satar mı? | Open Subtitles | هذا هو ألا تعتقد بأن هذه الأغنية ستُباع ؟ |
Ne kadar başbelası olduğumuzu anlatan harika bir şarkı yazacağız. | Open Subtitles | نحن سنكتب هذه الأغنية العظيمة عن كم نحن من أشدّاء |
14 milyar yıl geçse bile bu şarkı hala tüm çevremizde çınlamaktadır. | TED | ١٤ مليار سنة من قبل و ما تزال هذه الأغنية ترن حولنا. |
O şarkıya ruhunu ve yüreğini koymuştu. Ama sen onu kazıkladın. | Open Subtitles | فقد وضعت قلبها و روحها فى هذه الأغنية ، و أنت خربت عليها كل شئ |
" Bak, sana bu şarkıyı söyleme demiyorum ama illaki söylemek istiyorsan bu şarkının da güçlendirdiği şu aşırı problemli cinsiyet konusunu bilmen gerekiyor. | TED | لن أخبرك أنك لا تستطيعين أن تغني تلك الأغنية، لكن إن كنت ستغنينها، أريدك أن تفهمي المعتقد الجنسي الخاطئ بشدة الذي تعززه هذه الأغنية |
Aradığım şarkı bu. Üzerinde çalışmak için bekleyemeyeceğim. | Open Subtitles | هذه الأغنية التي بحثت عنها، لا أطيق الإنتظار للعمل عليها |
Tamam, Bu parça da size Emmett'ten geliyor. | Open Subtitles | حسناً , هذه الأغنية المقبلة موجهه إليكم من إيميت |
bu şarkıyla hayatımda ilk defa bir kızla dans etmiştim. | Open Subtitles | مع هذه الأغنية رقصت مع فتاة لأول مرة في حياتي |