Söylemeye çalıştığım şey, Bu tüpler elektroniğin başlangıcıydı. | TED | أعني، هذه الأنابيب كانت بداية الإلكترونيات. |
bu borular bir binaya gidiyor olmalı. Bir temele. | Open Subtitles | هذه الأنابيب يجب أن تؤدي إلى بناية أو إلى شيء ما أي مؤسسة |
- Bulduğumuz esrar çiftliğinden buraya bu boruları izledim. | Open Subtitles | لقد تعقبت . هذه الأنابيب من تلك المزرعة الّتي وجدناها |
Bu çubuklar ne işe yarar bilmem. | Open Subtitles | لا أعرف من أجل ماذا هذه الأنابيب |
Beni seç, söz veriyorum, O borular, daha iyi bir yarına çıkacak. | Open Subtitles | انتخبني وأعدك أن هذه الأنابيب ستؤدي إلى غد مشرق |
O tüplerin içinde yakıt olmalı. | Open Subtitles | لابد من ان هذه الأنابيب تحتوي على الوقود |
bu tüpleri ve boruları nereye koyacağız... | Open Subtitles | وأين نحن ستعمل وضع هذه الأنابيب وخراطيم |
Bu hortumlar nereye bağlı? | Open Subtitles | إلى أين تؤدي هذه الأنابيب ؟ |
Bu boruların güzel görünmesi için gereken ödemeyi nasıl yaptım sanıyorsunuz? Bir düşünün bakalım! | Open Subtitles | كيف تظن أنني دفعت لجعل هذه الأنابيب أنيقة النظر هكذ؟ |
INR geçen yıl bu çubukların muhtemelen ağır silahlar için kullanılacağı sonucuna vardı. | Open Subtitles | الـ"آي آر أن" إستنتجت أواخر العام الماضي على أن هذه الأنابيب لأغراض مدفعية |
Bu tüpler nereye gidiyor? | Open Subtitles | إلي أين تذهب هذه الأنابيب ؟ |
Bu tüpler nereye gidiyor? | Open Subtitles | إلي أين تذهب هذه الأنابيب ؟ |
Alar, bu borular en alt seviyeden yüzeye doğru gidiyor. | Open Subtitles | ألير, هذه الأنابيب تمتد من المستوى الأدنى إلى السطح |
Ama, bu borular sızdırıyor lanet olası ama bu çocuklar haklı. | Open Subtitles | هذه الأنابيب بدأت بالتسرب، اللعنة، لكن هذان محقان |
Eğer Collins yakın zamanda oyuna yeni bir atıcı sokmazsa bu boruları koparıp camdan atlayacağım. | Open Subtitles | إذا كانت كولينز لا اسحب جديد رامي من الكبائن المغلقة قريبا، سأقوم الآن بسحب جميع هذه الأنابيب والقفز من النافذة |
Tüm o kazancı bu boruları güzelleştirmek için harcayabiliriz. | Open Subtitles | .لجعل هذه الأنابيب تبدو أنيقة... سوف يمكننا تناول .الأطعمة الرائعة طوال اليوم |
Bu çubuklar ne işe yarar bilmem. | Open Subtitles | لا أعرف من أجل ماذا هذه الأنابيب |
Bu çubuklar 1950'lerde Alman bilim adamı Gernot Zippe'nin dizayn ettikleriyle aynı. | Open Subtitles | هذه الأنابيب على تطابق تام بتلك التي طوّرها العالم الألماني (جيرنوت زيبا) في الخمسينات |
O borular Johnson'un yönetimi boyunca hiç temizlenmedi. | Open Subtitles | هذه الأنابيب لم تُنظف منذ إدارة (جونسون) |
O tüplerin içinde yakıt olmalı. Aman Tanrım. | Open Subtitles | لابد من ان هذه الأنابيب تحتوي على الوقود |
Saddam tüm bu tüpleri satın almış. Biz de bunu ortaya çıkardık. | Open Subtitles | جوهرياً (صدام) إشترى كل هذه الأنابيب ونحن نلنا منه |
Bu hortumlar nereye bağlı? | Open Subtitles | إلى أين تؤدي هذه الأنابيب ؟ |
Bu boruların içinde geri gidip durduğu için tüm sistemi de tıkıyor. | Open Subtitles | أجل، يسدّ هذه الأنابيب حتّى الأسفل ويسدّ النظام بأكمله. |
INR geçen yıl bu çubukların muhtemelen ağır silahlar için kullanılacağı sonucuna vardı. | Open Subtitles | الـ"آي آر أن" إستنتجت أواخر العام الماضي على أن هذه الأنابيب لأغراض مدفعية |
Eminim yakında tüm bu kablolardan kurtulacaksın. | Open Subtitles | حسنًا، واثقة أننا سنكون قادرين على التخلص من هذه الأنابيب قريبًا. |