Bu kalıntılar sadece iki hafta önce normal bir insan görünümündeydi. | Open Subtitles | من الممكن أن هذه البقايا كانت ذات مظهر إنسان قبل أسبوعين |
Kül ve kemik miktarına göre Bu kalıntılar yaklaşık olarak 172 kiloya tekabül ediyor. | Open Subtitles | نظراً لكمية الرماد والعظام هذه البقايا تُمثل 380باوند بشريّ |
Bu kalıntılar ciddi biçimde çürümüş ve delik deşik. | Open Subtitles | حالة هذه البقايا متدهورة جداً ومليئة بالثقوب. |
Ama bu kalıntıları teşhis etmek için tek yöntem bu. | Open Subtitles | لكنها الطريقة الوحيدة لدي للتعرف على هذه البقايا |
Ki bu bu kalıntıları kimliklendirmemizi sağlayacak. | Open Subtitles | ما قد يساعدنا إيجابياً لتحديد هوية هذه البقايا |
Bu kalıntıların evine yollanmasını son derece sapıkça bulmuyor musun? | Open Subtitles | ألستِ مذعورة ولو قليلا لأنّ هذه البقايا أُرسلت إلى منزلكِ؟ |
Çikolata parçalarını yeniden birleştirmek tarama yapmayı kolaylaştırdı ama Bu kalıntıların durumu olması gerekenden çok uzak. | Open Subtitles | إعادة تجميع الشوكولاته جعل الأمر أكثر سهولة للمسح ولكن حالة هذه البقايا بعيدة كل البعد عن المثالية |
bu kalıntı Espheni yapımı gibi. | Open Subtitles | هذه البقايا تبدو من "صنع "الاشفيني |
Bu kalıntılar arkeolojik bir anormalliği gösteriyor. | Open Subtitles | هذه البقايا تمثل شيئاً أثرياُ فريداً |
Bu kalıntılar dünya dışı değil. | Open Subtitles | هذه البقايا ليست من الفضاء الخارجي |
Eğer Bu kalıntılar gerçekten Asyalı birine aitse bu ufacık boyunu açıklar. | Open Subtitles | إذا كانت هذه البقايا آسيوية ...قد يساعد على تفسير حجمه |
Hayır, Bu kalıntılar John F. Kennedy'ye ait değil. | Open Subtitles | لا، بل أنّ هذه البقايا ليست لـ(جون ف. كينيدي) |
Bu kalıntılar, "Desaparecidos" yani "Kayıplar". | Open Subtitles | هذه البقايا تخصّ الـ"ديسباريسيدوس"... "المفقودون". |
Bu kalıntılar, Flamel'in bulunduğu mezarlıktan. | Open Subtitles | هذه البقايا من نفس المقبرة الموجودة في قبور (فلاميل). |
İlerisi için söylüyorum, bu kalıntıları adli tıp kanıtlarıdır. | Open Subtitles | لأخذ العلم مستقبلاً هذه البقايا البشرية هي أدلة شرعية |
bu kalıntıları kim göndermişse doğru şeyi yapmış. | Open Subtitles | من أرسل لك هذه البقايا كان مصيبا في فعل ذلك. |
Hükümetin bu kalıntıları incelemek için daha iyi ekipmanlara sahip olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكر حول الحكومة من الأفضل . أن يدرسوا هذه البقايا |
Bu kalıntıların kimlikleri sıfır öncelikte. | Open Subtitles | تحديد هوية هذه البقايا هي الأولوية صفر |
Bu kalıntıların ve koşulların garip durumu düşünüldüğünde Clark'ın hatası tamamen anlaşılabilir. | Open Subtitles | خطأ " كلارك " مفهوم نظراً لحالة هذه البقايا و الطبيعة الغريبة لهذه الظروف |
Bu kalıntıların kime ait olduğunu bulmak ne kadar sürerse. | Open Subtitles | مهما طال الوقت لتحديد هذه البقايا |
Savitar Hız Gücü'ne hapsolduktan sonra da bu kalıntı delirmeye başlıyor. | Open Subtitles | لذا حالما يسجن (سافيتار) في قوة السرعة ستبدأ هذه البقايا التصرف بجنون |