"هذه البيانات" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu verileri
        
    • bu veriler
        
    • bu veri
        
    • bu veriyi
        
    • bu verilerin
        
    • bu verinin
        
    • bu bilgileri
        
    • bu bilgiyi
        
    • verilere
        
    • o veriyi
        
    • bu veriyle
        
    • O veri
        
    • Biraz veri
        
    İlk olarak, bu verileri neden topladığınızla alakalı bir ayrım var. TED في البداية، أعتقد أن هناك فرقًا عن لماذا تجمعون هذه البيانات.
    Kullandığım veri mutfağımdaki malzemeler, zaman, tutkudur ve bu verileri düzene koyarım. TED فالبيانات التي أستخدمها هي محتويات مطبخي، ووقتي، وطموحي، وأقوم بتنظيم هذه البيانات.
    Eğer bu veriler popüler bilimde değerini yitirirse seni nerede bulacağımı biliyorum. Open Subtitles حسنا ، اذا كانت هذه البيانات تنهي هذا الموضوع سأعرف أين أجدك
    bu veri, derlenmesinin sonunda bir yüzey şekli oluşturuyor. TED و الذي تخلفه هذه البيانات هو ما يشبه المنظر الطبيعي.
    Aydınlatma görevini yerine getiriyor, ama aynı zamanda, bu veriyi transfer edebiliyoruz. TED انه يؤدي وظيفة الاضاءة لكن في نفس الوقت نستطيع بث هذه البيانات
    bu verilerin etkisi oldu mu? 2008 yılına geri dönelim. TED هذا تؤثر هذه البيانات في شئ؟ حسناً لنرجع لعام 2008.
    bu verinin orada olduğu gerçeği ona erişimimiz olduğu gerçeği -- Her kaza, bu arada, tabloda bir satırdır. TED وبالمناسبة هذه البيانات التي حصلنا عليها بالمناسبة، كل الحوادث مرتبة بطريقة أفقية
    People's Report Card tüm bu bilgileri tek bir çerçevede bir araya getirerek, okul günlerinden aşina olduğumuz bir çerçeve, hesap vermelerini sağlıyor. TED هذه البطاقات تجمع كل هذه البيانات في إطار بسيط والتي سنتعود عليها من أيام المدرسة، ونضعها في الحسبان.
    bu verileri kullanarak modelin öğrenmesini istediğimiz antibakteriyel aktiviteyle ilişkili moleküler özelliklerdi. TED استخدمنا هذه البيانات لبرمجة نموذج لتعلم الميزات الجزيئية المرتبطة بالنشاط المضاد للجراثيم.
    2010 yılında, artık bu verileri açıklamamaya karar verdiler. Bu yüzden çeşitli kaynakları baz alarak tahmin etmek zorunda kaldım. TED وفي العام 2010 قرروا أنهم لن يعلنوا عن هذه البيانات بعدها، ولذلك اضطريت للقيام ببعض التقديرات معتمداً على مصادر مختلفة.
    Bu aslında, bugün bu dünyayı bu verileri kullanarak inşa etme şeklimizdir. TED هذه هي الطريقة التي نبني بها بالفعل العالم اليوم بعيداً عن هذه البيانات.
    bu veriler bugün resepsiyonist dediğimiz görevliler tarafından toplanıyor. TED عادة ما يتم جمع هذه البيانات بواسطة من نسميه موظف مكتب الاستقبال الآن،
    demesini istemiyorum. bu veriler gerçekten çok uzun bir zaman periyodunda toplandı. TED تم جمع هذه البيانات على مدى فترة طويلة من الزمن.
    Bu sensörlerden gelen veri, ve bu veri bilgisayar yardımıyla cihazlara iletiliyor. TED هذه هي المعطيات الحسية، ويتم نقل هذه البيانات إلى الأجهزة عن طريق الكمبيوتر.
    Fakat tekrar söyleyeyim, çok kolay değildi, çünkü bu veri açık veri portalında değildi. TED ولكن مرة أخرى، ذلك ليس سهلاً أبداً. لأن هذه البيانات ليست ضمن مصدر بيانات مفتوح.
    Örnek olarak, bu veriyi şu anki rahatlık derecemi ölçmek için kullansam ne olur? TED على سبيل المثال، ماذا لو كنت قادرا على استخدام هذه البيانات لمعرفة مدى استرخائي في أي لحظة؟
    bu veriyi daha da ileri götürebilir miyiz? TED هل يمكننا دفع هذه البيانات إلى مستوى أعلى؟
    Hayatlarımıza veriler yön veriyor, ve bu verilerin sunumu büyük hikayeler anlatmak için bazı şaşırtıcı arayüzler yapmada bizim için bir fırsattır. TED فحياتنا تقودها البيانات، وعرض هذه البيانات هي فرصة لنا لصنع بعض الوسائط الرائعة والتي تحكي قصص عظيمة.
    Küresel ölçekteki bir yazılımla birleştirilen bu verinin, bu alanda dönüştürücü etki sağlayabileceği iki yolu vardır. TED هناك طريقتان حيث تترابط هذه البيانات مع برنامج عالمي، من الممكن أن يكون له أثر تحويلي في هذا الفضاء.
    Pekala, bu bilgileri söylemeden önce sormam gerekirdi. TED حسناً، كان العدد ليكون أكبر قبل عرض هذه البيانات.
    Yani, benim de hayal kırıklığına uğradığım zamanlar oldu, bu bilgiyi ve yayılımı gördüğümde, sadece beş kişi! TED أعني، لقد أصبت شخصياً بخيبة الأمل بعض الأحيان عندما رأيت هذه البيانات وكل هذا الإنتشار، فقط لخمسة أشخاص.
    Artık bilgi dünyasında yaşıyoruz ve büyük verilere erişmekle deneyimlemek arasında fark var. TED نحن اليوم نعيش في عصر المعلومات، ويوجد فرق بين الحصول على البيانات وبين تجربة هذه البيانات والشعور بها.
    Onu hesaplamakla çok uzun zaman harcadım, süper bilgisayarlarda milyonlarca CPU saati harcadım ve o veriyi gerçekten anlamaya çalıştım. TED أمضيت وقتاً طويلاً في معايرتها بتشغيل ملايين الساعات لوحدة المعالجة المركزية على الحواسيب العملاقة وحاولت بجد أن أفهم هذه البيانات
    bu veriyle alette gereken ayarlamaları yapabiliriz. Open Subtitles مع هذه البيانات سنتمكن من معايرة المعدات بدقة
    Yani O veri topladı ve bir sunum yaptı ve bu sunum insanların gelişen dünya ekonomisi ile ilgili fikirlerini yerle bir etti. TED إذاً، فقد أخذ هذه البيانات وصنع بها عَرضه الذي حطّم الكثير من الأساطير لدى الناس حول الإقتصاديات في العالم النامي.
    - Biraz veri girmemi ister misin? Open Subtitles -تريدينى ملئ هذه البيانات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more