Daha sonra bunu hücrelerine parçalarız, ve bu hücreleri vücut dışında çoğaltırız. | TED | ثم نقوم بفصل هذه الخلايا عن بعضها البعض، ونقوم بزراعتها خارج الجسم. |
Ve uzun lafın kısası, beş yıl önce, bu hücreleri bulduk. | TED | و لاختصار قصة طويلة، منذ حوالي 5 سنوات، وجدنا هذه الخلايا. |
bu hücreler bağırsak floramızda olduğu gibi insan hücresi olmasalar bile. | TED | وفي حالة النبات في أحشائنا، هذه الخلايا قد لا تكون حتى إنسانية. |
bu hücreler lenfatik sistemde ilerlerken, bir kısmı karınları boya dolu hâlde lenf bezlerine geri taşınır, diğerleri ise dermiste kalır. | TED | بينما تنتقل هذه الخلايا عبر الجهاز اللمفاوي بعضها يُرجع محملاً بالحبر إلى العقد اللمفاوية بينما يبقى غيرهم في الأدمة. |
bu hücrelerin kasılıp gevşemeleri gerçekten müthiş birşey. | TED | إنه من المدهش أن هذه الخلايا تنبض على الإطلاق. |
Şimdi, eğer bu hücrelerin .0001'i mutasyon geçirirse ve .00001'i kanserli hale gelirse, bir kanser yığını olurdunuz. | TED | إذا تحور ٠.٠٠١ من هذه الخلايا وإذا أصيبت ٠.٠٠٠٠١ بالسرطان، ستصبح أنت كتلة سرطانية. |
Öncelikle size bu hücreleri laboratuvar ortamında nasıl yetiştirdiğimizi anlatayım. | TED | ودعوني أخبركم عن زراعة هذه الخلايا في المختبر. |
Ve bu durum bu hücreleri birkaç milyar yıl daha mutlu etti. | TED | وذلك تسبب في هذه الخلايا -- التي جعلتهم سعداء لمليار سنة أخرى. |
bu hücreleri alıyorsunuz, bir kaba koyuyorsunuz ve üç gün içerisinde, şöyle görünüyorlar. | TED | تقوم بأخذ هذه الخلايا ، وتقوم بوضعها في صحن، وفي خلال ثلاثة أيام، يبدو شكلها هكذا. |
Öyleyse bu hücreleri ilacın işe yarayıp yaramayacağını ya da güvenilir olup olmayacağını görmek için deneyiniz olarak kullansaydınız ne olurdu? | TED | ماذا لو استخدمت هذه الخلايا لاجراء الاختبارات للكشف عن فعالية العقار أو عن مدى سلامته ؟ |
Sonrasında bu hücreleri manipüle edip, tıpkı doğal haldeyken yapacakları gibi kolajen üretmelerini sağlıyoruz. | TED | و بعد ذلك نحرّض هذه الخلايا لتنتج لكولاجين كما تفعل في طبيعة الحال. |
Peki bu hücreler bir maymunun lezyondan sonra iyileşmesine yardım ediyor muydu? | TED | هل هذه الخلايا تساعد أيضاً القرد للتعافي بعد الإصابة؟ |
Yeşil klorofilin ışığı bitkilerde şekere çevirdiği yerde, bu hücreler, ışığı elektriğe çevirirler. | TED | حيث يحول الكلوروفيل الأخضر الضوء إلى سكر للنباتات، هذه الخلايا تحول الضوء إلى كهرباء. |
bu hücreler hücre çizgileri laboratuvarda çoğaltılmış bağışçılardan gelebilir | TED | هذه الخلايا يُمكن استقبالها من متبرعين تكون خلاياهم من النوع الذي يتكاثر معملياً. |
Tüm bu hücreler, sinirler ve damarlar gibi şeylerden oluşuyor. | Open Subtitles | يتكون من كُل هذه الخلايا والنيوترونات والأوردة وأشياء من هذا القبيل |
Basit bir dizilim, bu hücrelerin mümkün olan her yönde kodlama yaptığını gösterir. | TED | المحاذاة الأساسيّة تبيّن أن هذه الخلايا تقوم بالتّشفير نحو كلّ الاتجاهات الممكنة. |
bu hücrelerin içine büyümelerini engelleyici intihar genleri koyabilir miyiz? | TED | هل نستطيع زرع جينات انتحار داخل هذه الخلايا لمنعها من النمو؟ |
Bir tek hücre bile bilinç sahibi değil. o hücrelerin hiçbiri sizin kim olduğunu bilmiyor veya umursamiyor. | TED | و لا واحد من هذه الخلايا مدرك و لا واحد من هذه الخلايا يعرف من أنت أو يهتم |
fazlasıyla aktif olabilen hücrelerden. bu hücrelerden her biri | TED | التي تغدو نشطة في أمراض الصرع كل واحدة من هذه الخلايا |
Ama vücudumuzun hemen her yerinde yetişkin kök hücreler var. Biz bunları, benim alanımda kemik iliği naklinde kullanıyoruz. Geron, daha geçen yıl insan embriyonik kök hücrelerini | TED | لدينا أيضا خلايا جذعية بالغة في جميع أنحاء الجسم. في مجال عملي، نستعمل هذه الخلايا لزرع النخاع العظمي. بدأ غيرون ، خلال السنة الماضية فقط، أول محاولة |
Eğer bunlarsan bu hücrelersen bir gün öldüklerinde, ölüyorsun. | Open Subtitles | لو أن هذه تكوينك هذه الخلايا إذن عندما تموت هذه الخلايا, تكون النهاية |