bu yüzükleri, lahitteki üç kadında üstünde bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا هذه الخواتم مع النساء الثلاثة بالقبو |
Muhafızlar, bu yüzükleri iradenin gücüyle dövdü. İrade, geri çekilmemizden daha fazlasını yapabilir. | Open Subtitles | لقد صنع الحراس هذه الخواتم من الإرادة، وبوسع الإرادة فعل ما يتعدى تأمين إنسحابنا. |
Tabii eğer bu yüzükleri yapmaya başlayarak bana olan sadakatini sağlarsan. | Open Subtitles | إن عهدت لي بولائك بدءًا بصنع هذه الخواتم. |
Eğer bu yüzüklerin son kullanma tarihi varsa Jeremy güvende değil demektir. Sen de öyle. | Open Subtitles | لو هذه الخواتم لها فترة صلاحيّة مُحددة، فإنّه لم يعُد مُحصّناً، ولا أنتَ أيضاً. |
- Oh, bu yüzüklerin ne kadar - Evet. ağır olduğunu fark etmemişim. | Open Subtitles | لم اعرف مدى ثقل هذه الخواتم |
Tanrı bu yüzükleri Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla kutsasın. | Open Subtitles | الرب يبارك هذه الخواتم باسم الاب الابن و الروح القدس |
Ve bu yüzükleri de. | Open Subtitles | و هذه الخواتم أيضا |
bu yüzükleri ganimet niyetine saklıyordum. | Open Subtitles | اعتدت وضع هذه الخواتم كجوائز |