bu ceketi gerçekten internetten indirebilir ve bu kelimeyi kolayca başka bir kelime ile değiştirebilirsiniz. | TED | في الواقع، يمكنك تنزيل هذه السترة بسهولة، وتغيير الكلمة بسهولة. |
Adamın biri bu ceketi, annemin evinde 2 yıl önce bırakmış. | Open Subtitles | ذلك الرجل يترك هذه السترة عند منزل أمي قبل سنتين |
Şimdiye kadar Bu ceket sadece. Yolcu koltuğu. Ve... | Open Subtitles | فقط هذه السترة حتى الأن مقعد السائق,وأنت؟ |
o ceketi nerden aldın? Ve üzerindeki kimin kanı? Benim. | Open Subtitles | من أين حصلت على هذه السترة ودماء من هذه التى عليها؟ |
Bu yelek ile doğru olanı yapacağım. | Open Subtitles | هذه السترة الطريق الوحيد لتصحيح ما أفسدتة |
Her şeyden önce, O ceket güzel olsa da o kadar da güzel değil. | Open Subtitles | أوّلاً، هذه السترة جميلة ولكن ليس كثيراً |
bu kazağı bir daha giymeyeceğin konusunda anlaşmamış mıydık? | Open Subtitles | وألم نتفق على أن لا ترتدي هذه السترة مجددا؟ |
Yani Bu ceketin rengi yalnızca yeşil çaydan gelmekte. | TED | وبالتالي فإن اللون في هذه السترة يأتي من الشاي الأخضر بشكل مجرد. |
bu ceketi çıkarıp üniformama hakaret etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أنزع هذه السترة وأشوه هذا الزي الرسمي |
Afedersiniz, bu ceketi iade etmek istiyorum. | Open Subtitles | معذرةً، مرحباً أنا أريد إعادة هذه السترة |
bu ceketi gördü ve bakar bakmaz sende harika duracağını anladı. | Open Subtitles | وجد هذه السترة و علم أنّها ستبدو رائعةً عليك. |
Neden ceketimi aldınız ki? Bu ceket en az 5 beden büyük bana, sizdeki de çok küçük gelmiştir. | Open Subtitles | هذه السترة كبيرة خمس مرات علي سترتي يجب أن تكون صغيرة جدا عليك |
İki şey: Hiç tetikçi kıyafetim olmamıştı. Bu ceket ayırt edici özelliklerimi ve üçüncü kürek kemiğimi ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | شيئان، لا أملك أيّ ملابس قاتل مأجور، وتبرز هذه السترة ملامحي الفاتحة وعظمة كتفي الثالثة. |
Bu silah ve Bu ceket şey Asaaadak olmaz | Open Subtitles | هذا السلاح و هذه السترة لن يساعداك بأي شيء |
o ceketi ne kadar yıkarsan yıka hep o leş kokusunu duyacaksın. | Open Subtitles | وبغضّ النظر عن عدد المرّات التي تقوم فيها بتنظيف هذه السترة ستكون عليكَ رائحة الفأر الميّت دائماً وسوف تتذكّر |
Hâlâ para kazanmakla ilgileniyorsan o ceketi yakman için para veririm. | Open Subtitles | إذا كنت ما زلت تبحث عن وسيلة لكسب المال فسأدفع لك لتحرق هذه السترة |
Bu yelek Travis'i Chemxtech'e bağlıyor. | Open Subtitles | هذه السترة تربط ترافيس بكيمإكستيك |
Dikkat et! O ceket 600 Dolar. | Open Subtitles | ترفق هذه السترة ثمنها ستمائة دولار |
- Ama sen de bu kazağı çok giyiyorsun. | Open Subtitles | و لكنك ترتدي هذه السترة كثيرا. |
Bu ceketin simgelediği ilke ve gayeleri en üstte tutmak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | أقسم أنني سأتمسّك بالمبادئ.. والمُثل التي تمثّلها هذه السترة |
Ben de size mutlaka bu yeleği giymenizi öneriyorum efendim. | Open Subtitles | وأنا أنصح بشدة بأن ترتدي هذه السترة يا سيدي |
Hey, dangalak, çıkar şu kazağı, tamam mı, ha? | Open Subtitles | مهلًا, ايها الغبي اخلع هذه السترة هلّا فلعت؟ |
O ceketin altına zırh giymiş olmalısın. | Open Subtitles | حتماً أنت ترتدي درعاً واقياً تحت هذه السترة |
Çıkar şu ceketi. Gevşeteyim seni. | Open Subtitles | اخلع هذه السترة ودعني أدلّكك |
Bu yeleğin kötü bir fikir olduğunu biliyordum, ...ama ofisteki eşcinsel adam geri döndüklerinde söyledi bunu. | Open Subtitles | عرفت ان هذه السترة فكرة سيئة ولكن الرجل الشاذ في المكتب اخبرني انها رائجة مجددا |