Ve şimdi Bu mutluluğu yaşayacağım gibi görünüyor. | Open Subtitles | والآن يبدو أنني سأواجه هذه السعادة |
Ve şimdi Bu mutluluğu tadacağım gibi görünüyor. | Open Subtitles | والآن يبدو أنني سأواجه هذه السعادة |
bu mutluluğun ne kadar süreceğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | ولكن ، لكم من الوقت سوف تدوم فيها هذه السعادة ؟ |
Betty, senin mutlu olmanı ve bu mutluluğun birparçası olmayı istiyorum. | Open Subtitles | لكن أريد منكِ أن تكوني سعيدة يا بيتي و أريد أن أكون جزء من هذه السعادة |
Sesli söylersem bu mutluluk kaybolabilir diye korkuyorum. | Open Subtitles | ،أحس بالخوف عندما أقول ذلك بصوت عال هذه السعادة قد تختفي |
Hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Ciddi misin? | Open Subtitles | لم أكن في مثل هذه السعادة من قبل في حياتي |
Bu mutluluğu sonsuza kadar bağrıma basacağım. | Open Subtitles | وسوف أقدر هذه السعادة حق قدرها للأبد |
Bu mutluluğu hak ediyorsun. | Open Subtitles | تستحق هذه السعادة |
Tüm Bu mutluluğu. | Open Subtitles | كل هذه السعادة |
Ve o zaman, hiçbir şey bilmediğimden bu mutluluğun, bundan sonra da devam edeceğini düşündüm. | Open Subtitles | وبدون معرفة اي شئ أمنت ان هذه السعادة ستدوم للأبد |
Tüm bu mutluluğun içinde, boğulmuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أحس بنفسي محاصراً في كل هذه السعادة |
Ne diyorsun yani, bu mutluluk bir ilüzyon mu? | Open Subtitles | اذن , ما تحاول قوله ان هذه السعادة مجرد وهم ؟ |
bu mutluluk hiçbir şeyle ölçülmez. | Open Subtitles | ليس هناك مثل هذه السعادة |
Ama ben mutluyum Frieda. Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | لكنني سعيد يا فريدا لم أشعر بمثل هذه السعادة في حياتي من قبل |
Büyükbaba Baskim'in koca likör fıçısına düşüp içini kurutana kadar içtiğimden beri bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | إننى لم أشعر بمثل هذه السعادة منذ وقعت فى فى برميل جدى لخمر الذرة ثم سقطت على الأرض الجافة |