Bu yollar-- bugünkü yollar Bu yolları temel alarak yapılmış. | Open Subtitles | هذه هي الطرقات الحديثة اليوم كلها مبنية على هذه الطرق |
Bu ortaklıkları sağlamış olan, işbirliği için Bu yolları bulan yeni STK'lar ciddi bir fark yaratıyorlar. | TED | المنظمات الغير حكومية الجديدة التي فعلاً تحرك الإبرة هي التي اكتشفت هذه الشراكات التي اكتشفت هذه الطرق للتعاون |
Ben ve kardeşim, bu yollarda çocukken yarış yapardık. | Open Subtitles | لقد اعتدتُ وأخي السباق عبر هذه الطرق عندما كنّا صغيرين |
Genç Einstein bu yollarda dolaşıp zihnini keşif yapmak için serbest bırakmayı seviyordu. | Open Subtitles | أحب آينشتاين التجول في هذه الطرق مطلقاً لعقله العنان في حرية الإكتشاف |
- Hava karardıktan sonra bu yollar aldatıcı olabilir, doktor. | Open Subtitles | هذه الطرق ليست آمنة بعد حلول الظلام يا دكتورة |
Ama eğer Kutsal Ruh'u her zaman yanınızda tutarsanız, bütün bu yolların hepsi Tanrı tarafından kutsanmış olacak. | Open Subtitles | لكن لو حافظتم على روح القدس داخلكم في كل وقت سيبارك الله لكم كل هذه الطرق |
Bu yollardan birisi daha iyi tanı koymak. | TED | أحد هذه الطرق ربما يكون التشخيص الصحيح. |
Amiloid üretimini önlemenin Bu yolları denenmekteyken temel ve gamma sekretaz inhibitörlerini bir araya getiren yeni bir çalışma da var ve bu da gelecek için en büyük umudumuzu oluşturuyor. | Open Subtitles | منذ فترة كانت هذه الطرق تمنع انتاج الاميبلويد الأن هنالك دراسة جديدة من شأنها ان تجمع الأصل مع مثبطات اشعة جاما وهي تعتبر واحدة من اهم آمالنا وافضلها بالمستقبل |
Bu yolları biliyor gibisin. | Open Subtitles | يبدوا انكِ تعرفين هذه الطرق |
Bu yolları biliyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنك تعرفين هذه الطرق |
Bu yolları avucumun içi gibi birilim ben. | Open Subtitles | أنني أعرف هذه الطرق كما أعرف مؤخرة يدي! |
- Gençlik yıllarımın çoğunu bu yollarda harcadım. | Open Subtitles | - - لقد قضيت معظم سنوات المراهقة أقود في هذه الطرق |
Tamirci, adamın bu yollarda araba sürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | الميكانيكي قال أنه يقود على هذه الطرق. |
bu yollarda bir sürü arkadaşım var. | Open Subtitles | لدي الكثير من الأصدقاء على هذه الطرق |
bu yollar da diğerleri kadar yıkıcı ve israfa yol açıyor. | Open Subtitles | هذه الطرق مبذرة وتدميرية كالآخرون |
- Herhalde bu yollar yasal değildir. | Open Subtitles | لا أظن أن أي من هذه الطرق شرعية |
bu yollar buz tutabiliyor. | Open Subtitles | عادة ما تكون هذه الطرق مغطاة بالجليد. |
Aynı yerin 2001'deki durumuna gelirsek, etrafında birkaç ineğin bulunduğu yağmur ormanlarının çevresinde rahata kavuşana kadar bu yolların daha çok dallanıp budaklandığını göreceksiniz. | TED | وإن عدنا لنفس المكان في 2001. سنجد أن هذه الطرق تؤدي إلى المزيد والمزيد من الطرق بعدها، في نهايتها بياض صغير بالغابة المطيرة حيث ستعيش بعض الأبقار. |
Bu yollardan herhangi birine sapmış olabilirler. | Open Subtitles | كان بمقدورهما سلك واحد من هذه الطرق |