Şimdi, bu tür şeyler yerel cihadlar üzerinde işe yaramıyor. | TED | الآن، لست كل هذه العوامل ستنجح مع الجهاد المحلي |
Ancak bu anlatılan oyunların içindeki tüm faktörler artık eskisinden daha güçlüler. İşin yarısı zaten bitti. | TED | و لكن العديد من هذه العوامل التي لعبت دورا و الآن حتى أقوى من قبل، نصف العمل قد أنجز |
Ve doğru algoritmayla bile, ilk deneylerimizde çok dikkâtli olmak zorundaydık, çünkü bu etmenlerden herhangi birinde yanlışlık olursa, sorunun ne olduğunu anlamanın hiçbir yolu yoktu. | TED | وحتى مع الخوارزمية الصحيحة يجب أن نعتني جدا بتجاربنا الأولية إذ لو إخترنا أي من هذه العوامل بشكل خاطئ لن نتمكن من معرفة ماذا كانت المشكلة |
Tüm bu şirketleri özelliklerine göre puanlayarak karşılaştırdım. | TED | لذا حاولت ان اصنف عبر كل السمات كيف شعرت حيال اداء الشركات في هذه العوامل. |
Evet, bu olasılık aslında son çalışmalarla öngörülmekte, birleşik teoriler, bu 18 bağımsız değişkeni tek bir çatı altında toparlamaya çalışıyor biz de hepsini tatmin edici bir şekilde bir araya getirebileceğimizi umuyoruz. | TED | حسنا , هذا الاحتمال مقترحٌ فعلا من خلال النظريات الأحدث , النظريات الموحدة و التي تحاول شرح هذه العوامل الحرة الثماني عشرة في إطار واحد , و الذي نأمل أن يتنبأ بهم جمعيا |
bu bilgiyi kullanarak geriye dönebilir ve koruyucu projemizde yer alan bu faktörleri-- pembeyi, beyazı, çatlakları ve sert yüzeyleri-- onarmaya ihtiyacımız olduğunu söyleyebiliriz. | TED | لذا يمكن استخدام هذه المعلومة يمكننا أن نعود ونقول أننا في حاجة لاستعادة هذه العوامل الزهري والأبيض والشقوق والأسطح القاسية في مشروعنا لحفظ البيئة. |
bu gibi, araştırma konusu haricinde, sonucu etkilemiş olabilecek değişkenlere sonuca etkisi kontrol edilmemiş, ortak değişkenler denir. | TED | هذه العوامل يمكن أن تؤثر على النتائج، بالإضافة إلى عامل تمت دراسته، يعرف بـالمتغيرات المربكة. |
bu faktörlere yaratıcı sınırlamalar denir ve bir amacı gerçekleştirmek için ele almamız gereken gereksinimler ve sınırlamalardır. | TED | هذه العوامل تسمى بقيود الإبداع. وهي المتطلبات والحدود التي يجب علينا ان نتناولها حتى نتمكن من تحقيق أهدافنا. |
Hayatında bu gibi koruyucu faktörler olmadan Christopher büyük ihtimalle başka, daha ciddi suçlar işleyecekti. | TED | بدون هذه العوامل في حياته، كريستوفر سوف يستمر بإرتكاب الجرائم. |
Dolayısıyla Lucifer etkisi insan karakteri değişimini bu üç faktörle birlikte anlamayı gerektiriyor. | TED | إذن فأثر لوسيفر يتضمن فهم التحولات في شخصية الإنسان في ضوء هذه العوامل الثلاث. |
Yani bu üç faktör birbirleriyle ilişkili. | TED | لذلك، هذه العوامل الثلاثة جميعها تختلط مع بعضها البعض. |
Bütün bu faktörler bir araya gelip ormanın blok hâle gelmesini sağladı. ve şu andaki ağaç salgını dediğim şeyi yarattı. | TED | كل هذه العوامل عملت معاً لتسمح للغابة بالامتلاء مشكّلة ما أسمّيه وباء الأشجار الحالي |
bu faktörler bizi hayata ilişkin yeni bir anlayışa son derece yakınlaştırmıştı. | Open Subtitles | و إسهامها في صناعة الصبغات هذه العوامل قربتنا بعد معاناة إلي فهم جديد للحياة |
Tüm bu faktörler bize uyduların neden bu şekilde davrandıklarını ve neden bugün bu şekilde oldukları hakkında bilgi verecektir. | Open Subtitles | تخبرنا كافة هذه العوامل د.أماندا هيندركس عالمة كواكب |
bu etkenleri bilir ve bir araya getirirsen galaksimizdeki keşfedilebilecek medeniyetlerin tahmini sayısını verir. | Open Subtitles | إذا عرفت هذه العوامل و ضربتها ببعضها ستمنحك تكهُن بعدد الحضارات القابلة للرصد في مجرتنا. |
Benzer şekilde, ticareti teşvik eden politikalar üretiyoruz, eğer bu market dışı etkisini bilirsek-- ihracatı arttırdığımızda ortaya çıkan bu extra şey-- hangi politikaların doğru olacağına karar verebiliriz. | TED | وكذلك، نحن نعمل على تطوير السياسات في محاولة لتشجيع الصادرات إذا علمنا بوجود هذه العوامل الخارجية ذلك الشيء الإضافي الذي سيحدث كلما زادت الصادرات يمكننا أن نفكر في النوع المناسب من السياسات |
Obezlikle nasıl baş edeceğimizi incelemeye çalışırken ve bütün bu unsurları gözden geçirirken ilk yapmamız gerekenin sohbet olması gerektiğine karar verdim. | TED | وبينما حاولت دراسة كيف يمكننا التعامل مع السمنة، وكنت آخذ كل هذه العوامل في عين الاعتبار، قررت أن أول شيء يجب علينا فعله كان بدء حوار. |
Ve biz tasarımcılar olarak, iş adamları olarak, tüketiciler olarak seçimlerimizin sonuçlarını görmediğimiz için, bu tür zararlar ortaya çıkıyor ve bunlar insanların hayatları. | TED | و لأننا لا نرى تداعيات الخيارات التي نتخذها كمصممين و كرجال اعمال و كمستهلكين حينها تحدث هذه العوامل الخارجية و هذه حياة الناس |
"Eh, bu faktörler yaşla birlikte değişir" diyebilirsiniz, ama yaşlanmayı etkiler mi pek de bilemezsiniz. | TED | ويمكنكم القول: "حسنا، هذه العوامل تتغير مع العمر،" لكنكم لا تعرفون إن كانت فعلا لها علاقة بالتقدم في العمر. |
bu üç faktörü birbirinden tamamen ayrıştırmak mümkün değildir. Fakat kişisel tercihlerimiz özgüven gelişiminde kesinlikle baş roldedir. | TED | من المستحيل فصل هذه العوامل الثلاثة عن بعضها تمامًا، ولكن اختياراتنا الشخصية التي نتخذها تؤدي دورًا رئيسيًا في تنمية الثقة بلا ريب. |