"هذه الغواصة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu denizaltı
        
    • Bu gemiyi
        
    • bu denizaltıyı
        
    • O denizaltı
        
    • Denizaltının
        
    • o denizaltıyı
        
    Bu denizaltı köşeleri o kadar da iyi dönemiyor Open Subtitles حسناً , ليس هناك مساحة كافية أجل , هذه الغواصة لن تنحشر جيداً
    Bu denizaltı nükleer füzelerle dolu Zhukov. Open Subtitles هذه الغواصة مليئة بالصواريخ النووية، زوكوف
    Sen o düğmeye basamadan Bu gemiyi havaya uçururum Grand Mareşal. Open Subtitles سوف أفجّر هذه الغواصة قبل أن تستطيع الوصول إلى ذلك الزر
    Bu gemiyi temizlemeliyiz. Deniz tatbikatları iki hafta içinde başlayacak. Open Subtitles أريد هذه الغواصة خارج المرسى الجافّ تجارب البحر ستبدأ بعد أسبوعين
    bu denizaltıyı denizde görmek istiyorum. Denemeler iki hafta içinde başlayacak. Open Subtitles أريد هذه الغواصة خارج المرسى الجافّ تجارب البحر ستبدأ بعد أسبوعين
    Gerekesiz yere bu denizaltıyı ve mürettebatını tehlikeye attın. Open Subtitles عرّضت هذه الغواصة و طاقمها للخطر بلا ضرورة
    Yüzbaşı, O denizaltı, okyanus dibinin yarısını karıştırdı. Open Subtitles هذه الغواصة اخرجت نصف قاع المحيط
    Maalesef bu Denizaltının nerede olduğunu bilen tek kişi Güney Kaliforniya Üniversitesi yanık merkezinde yatıyor. Open Subtitles لسوء الحظ، فإن الوحيد الذي يعرف أين يجد هذه الغواصة . يصارع الحياة في مركز الحروق
    Teröristler o denizaltıyı ele geçirdi. Open Subtitles لقد تمكن الارهابيون من السيطرة على هذه الغواصة
    Bu denizaltı ne tür bir güç ile hareket ediyor? Open Subtitles أي نوع من مصدر للطاقة تستخدمه هذه الغواصة ؟
    Bu denizaltı, alman denizaltısının dizaynını temel almıştı. Open Subtitles الأن، هذه الغواصة مبنية وفقاً لنفس تصميم السفينة.
    Wilson'dan tahliye edildiğimden beri gördüğüm tek yer Bu denizaltı. Open Subtitles رأيت داخل هذه الغواصة منذ أن أخلينا جبل ويلسون
    Ver şunları. Bu denizaltı bir ailedir. Open Subtitles أعطه لي هذه الغواصة عائلة؟
    Hayır Bu denizaltı batacak. Open Subtitles كلا, سوف تغرق هذه الغواصة
    Bu gemiyi istiyorlar. Ne kadar da güzel bir zafer olurdu. Open Subtitles يريدون هذه الغواصة ماذا سيكون النّصر اذا
    Bu gemiyi alıp ülkeme iade ederim ya da onunla birlikte batarım. Open Subtitles سأخذ هذه الغواصة و سارجع بها إلى بلدي و إما فسأموت بداخلها و هي معي
    Bu gemiyi egonun yönetmesine izin verirsen insanlar ölür. Open Subtitles إذا دعيت لغرورك بقيادة هذه الغواصة, بعض الناس سوف يموتون.
    Eğer Bu gemiyi füze fırlatma derinliğine getirebilirsek onlara dişlerimizi gösterip geri çekilmeye zorlayabiliriz. Open Subtitles إذا أمكننا رفع هذه الغواصة لعمق الإطلاق سنريم أسناننا , سنجبرهم على التراجع
    Sen o düğmeye basamadan bu denizaltıyı patlatırım. Open Subtitles سوف أفجّر هذه الغواصة قبل أن تستطيع الوصول إلى ذلك الزر
    bu denizaltıyı batırmayacağız. Open Subtitles لن نترك هذه الغواصة ابحث عن المواسير
    Adler bu denizaltıyı istiyor, bu da bu şeyi onu bulabilmek için kullanabiliriz demek. Open Subtitles (آدلر) يُريد هذه الغواصة مما يعني أن بوسعنا استخدامها للعثور عليه
    O denizaltı... Open Subtitles .. هذه الغواصة
    O denizaltı... Open Subtitles .. هذه الغواصة
    Ve bu yolu ilk kez keşfettiğimde, Deep Rover adı verilen şu küçük tek kişilik Denizaltının içindeydim. TED واول ما خطر على بالي هو هذه الغواصة الصغيرة التي تتسع لشخص واحد فسحب والتي تدعى " مستكشفة الاعماق "
    Şu an o denizaltıyı kimsenin bulamayacağı şekilde derin sularda istiyorum. Open Subtitles الآن, أريد هذه الغواصة في المياه العميقة حيث لا يمكن لأحد أن يجدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more