Basit buluşlar birçok sanayide ekonomik ivmelenmeye yol açar ve bu kıtanın geleceği buna bağlı. | TED | إن الابتكار المقتصِد سبيل للتسارع الاقتصادي عبر العديد من الصناعات، ويعتمد مستقبل هذه القارة عليه. |
İlk olarak daha Avrupalılar bu kıtanın varlığından haberdar olmadan çok zaman önce inşa edilmiş bir bina ile karşılaştık. | Open Subtitles | لاول مرة جئنا للبناء مبني منذ فترة طويلة قبل اوروبا عرف منذ وجود هذه القارة |
iyi ki bir çok sehir, bu kıtanın uzak köşesinde konuşlanmış. | Open Subtitles | لحسن الحظ ان اغلب المدن متركزة على هذه القارة الصغيرة علىالجانبالبعيد. انا سوف اصرف انتباههم حتى تتمكنوا من الوصول هناك |
Bu kıtaya özgü büyük bir kuş olan Emu'yu gördüler. | Open Subtitles | لقد شاهدو الإمو, طائر كبير طائر محلي في هذه القارة |
En azından bu kıtada. Hepsi tapınağın gizeminin parçası. | Open Subtitles | في هذه القارة بأي حال هذا جزء من غموض المعبد |
Konuşmamın bir bölümünde, bu kıtadaki yatırım olanaklarından bahsedeceğim. Hakikatle safsatayı; gerçekle kurguyu ayırmak için. | TED | جزء من كلامي سيكون حول الفرص الإستثمارية الموجودة في هذه القارة. لفصل الخطاب من الواقع، والحقيقة من الخيال. |
Optrikalılar da kutsal geçit yollarının bu anakarada olduğuna inanıyorlar. | Open Subtitles | و الأوبتريكيين يعتقدون أن البوابة الكونية المقدسة توجد على هذه القارة |
Dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım... bu vahşi kıtanın geleceği için hepimize iş düşüyor. | Open Subtitles | على أي جزء من هذا الكوكب نعيش ، علينا جميعا جزء لابد أن نلعبه في أي نوع من المستقبل تتضمنه هذه القارة البرية |
bu kıtayı alt ettik. Başka bir tanesini denemeye ne dersiniz? | Open Subtitles | لقد غزونا هذه القارة ماذا لو غزونا غيرها |
bu kıtanın donmuş olduğunu düşünebiliriz ama buzun da kendi yaşamı vardır. | Open Subtitles | ربما نظن أن هذه القارة مجمدة طوال الوقت لكن الحقيقة أن الجليد نفسه له حياته الخاصة |
Bu ufak kalıntı bu kıtanın tarihindeki büyük bir dönemi simgeliyor. | Open Subtitles | هذا الأثر الضئيل يعني مرحلة عظيمة من تاريخ هذه القارة |
Neler olduğunu gösteren parçaları bileştirmek için bu kıtanın kırmızı kalbinin derinliklerine gitmeniz gerekir. | Open Subtitles | ، لفهم ما حدث يجب أن تسافر لقلب هذه القارة المشتعل |
O özel Efendi, her nasılsa bu kıtanın tüm doğu yakasındaki askeri operasyonları yönetiyor ve eminim ki onun değerini kavramış olsaydınız onu canlı halde teslim etmezdiniz. | Open Subtitles | ذلك السيد بعينه على كل حال يشرف على كل العمليات العسكرية في الجانب الشرقي من هذه القارة |
Hastalıklar bu kıtanın gelişmesine en büyük engel. | Open Subtitles | المرض هو أكبر عامل تثبيط تطوير هذه القارة |
Bence silahsızlandırma programınız bu kıtanın barış adına görüp göreceği en büyük adım. | Open Subtitles | انظري أظن أن برنامج وقف التشغيل هو أكبر خطوة نحو السلام الذي شهدته هذه القارة |
Bütün bu kanıtlardan ulaşılan sonuç bir dönem bu kıtanın boyu kadar uzanan dev bir okyanus olduğudur. | Open Subtitles | ما تضيفه كل هذه الأدلة هي الحقيقة أن كان هناك ذات يوم محيط شاسع قد إمتد طوال هذه القارة |
84 yıl önce... bizim atalarımız bizi ileri Bu kıtaya getirdiler... yeni bir ulus... özgürce idare ettiler... ve bütün insanlara adanmış bir önerme sundular... bütün insanlar eşit yaratılmış... ve bu hükümet... insanların... insanlar tarafından... ve insanlar için... dünyadan yok olmamalılar. | Open Subtitles | منذ ثمانية عقود وسبع سنين منذ ثمانية عقود وسبع سنين أنشأ أسلافنا على هذه القارة |
Bu kıtaya gitmek istemem de bu görüntüler yüzündendir. | Open Subtitles | كانت سبباً في إقدامنا على الذهاب إلى هذه القارة. |
Beyaz adam Bu kıtaya adımını atana değin mevsimler boyu birbirinizi katledip durdunuz. | Open Subtitles | لقد كنتم تقتلون بعضكم طوال سنوات عديدة قبل انت تطئ اقدام البيض هذه القارة |
Dinle, bu kıtada her birimize ait yalnız birer bölge var. | Open Subtitles | إسمع و كل واحد منا وضع في مكان معين في هذه القارة |
Böylece bu kıtada işlediğiniz korkunç suçlar yüzünden sizi yargılayabileceğiz! | Open Subtitles | لنحاكمك على الجرائم المريعة التي اقترفتها على هذه القارة |
Sence bu allahın belası kıtadaki kalışımı daha da mı uzatmak istiyorum? | Open Subtitles | اتظنين بأني ارغب ان امدد اقامتي هنا ؟ في هذه القارة البغيضة ؟ |
bu anakarada Nefertum tarafından yaratıldığımıza dair kanıt arıyordum. | Open Subtitles | كنت أبحث عن إثبات أننا خلقنا على هذه القارة بواسطة نفرتوم |
Yüzünüzde bu vahşi kıtanın karanlık köşelerinden dönmüş büyük bir gezginin ifadesi var bayım. | Open Subtitles | لديك مُحياّ رحّالة عظيم، عاد من ظلمات أماكن هذه القارة |
Onu onlara verdikten sonra, bu kıtayı sonsuza dek terk edeceğim. | Open Subtitles | بعد أن أعطيهم الماسة سأغادر هذه القارة للأبد |